Giriş
(7)

bankadan 4 bin dolar çekmek için haber vermeye gerek var mı?

karayel
100k para değil artık yani :)
100k para değil artık yani :)
0
karayel
(28.08.23)
subesine gore degisebilir. merkezi bir subede muhtemelen cekilebilir ama islem hacmi dusuk bir subeyse haber vermekte fayda var. ellerinde varsa yardimci olurlar
0
exlibris
(28.08.23)
kesinlikle alman gerekiyorsa haber ver, diğer türlü 1000 dolar çıktı derlerse o kadarını almak durumunda kalırsın. Şube şube dolaşırsın vs.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Haber versen de cekemeyebilirsin, döviz için çok ugrastirmaya başladılar.
0
fakat
(28.08.23)
Valla birkaç ay önce gayet merkezi bir şubeden 200 euro çekemedim. Bence de haber verin.
0
evrim halkasi
(28.08.23)
o civar bi para için 3-4 şube dolaşmam gerekti. haber vermeseniz de merkezi ve büyük bir şubeyi seçin.
0
patronaj1
(28.08.23)
Haber vermenin bir zararı yok ki, vermekte fayda var. Olmadığına çok rastladım.
0
enteg
(28.08.23)
100k lira para değil ama dolar çekmek sıkıntılı bir süreç, haber verin
0
akhenaten
(28.08.23)
(4)

taşınabilir monitör tavsiye

anlamsiz geliyor
merhabalar. halihazırda bir ev monitörüm var fakat dışarıda cafe'de falan çalışırken kullanabileceğim 13" macbook'umla birlikte kullanabileceğim bir monitör bakıyorum. aradığım en önemli kriter monitörün bilgisayarın üst tarafına konumlanabilecek bir standının veya başka bir aparatının olması. yani
merhabalar. halihazırda bir ev monitörüm var fakat dışarıda cafe'de falan çalışırken kullanabileceğim 13" macbook'umla birlikte kullanabileceğim bir monitör bakıyorum. aradığım en önemli kriter monitörün bilgisayarın üst tarafına konumlanabilecek bir standının veya başka bir aparatının olması. yani boynumu sürekli aşağıya almak yerine karşıya bakabileceğim bir yapı arıyorum. umarım böyle bir şey vardır.
0
anlamsiz geliyor
(28.08.23)
yükseklik işini bilmem ama iPad bağlıyorum ben. Kablosuz, tertemiz. 10.9" ipad air 4 var bende. (çok eski modeller bağlanmıyor)

senin istediğin şöyle bişey aslında: tr.aliexpress.com
(not: 150€ üstü şeyleri yurtdışından alma, gümrükten geçiremezsin)
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Monitör yerine kablosuz klavye.ve fare alsanız ve laptopu göz hizasında konumlandırsanız daha ekonomik olabilir.
0
kullanıcıadımbuolsun
(28.08.23)
@nhk ni youkosu laptop ekranının yanında değil de üstünde konumlanmasına ihtiyacı var. yine de güzelmiş.
0
🌸anlamsiz geliyor
(28.08.23)
başka yok mu arkadaşlar? stand tripod gibi bir şey de olabilir
0
🌸anlamsiz geliyor
(28.08.23)
(5)

Sınava girişte piercing

mslny
Merhaba. Hafta sonu inşallah antrenörlük için sınava giricem, ve fakat sınava girmeyeli Asır oldu=) hiçbir şekilde metal ile giriş yapılmayacakmış. Kulağımda küpeler hariç 9 piercing var, küpeleri çıkarırım da piercingleri çıkaramam, içim fena oluyor=( ayrıca örtülüyüm, cihaz öttüğünde anlaşılırsa b
Merhaba. Hafta sonu inşallah antrenörlük için sınava giricem, ve fakat sınava girmeyeli Asır oldu=) hiçbir şekilde metal ile giriş yapılmayacakmış. Kulağımda küpeler hariç 9 piercing var, küpeleri çıkarırım da piercingleri çıkaramam, içim fena oluyor=( ayrıca örtülüyüm, cihaz öttüğünde anlaşılırsa başıma ne gelir?
0
mslny
(28.08.23)
içim fena oluyor kısmını anlamadım ama metalden kurtulmaksa amaç, plastik piercingler var. bioflex piercing diye aratabilirsiniz.

www.amazon.de
0
nonik
(28.08.23)
Yani çıkaramıyorum, iğne yapılırken kan alınırken bakamayan insanlar vardır ya, öyle bir şey. Sınava üzerinde metalle girilmiyor o açıdan sordum, plastik piercing değil mevzu.
0
🌸mslny
(28.08.23)
ya önceki gün bir yere gidip çıkarttıracaksınız, ya da o gün fark ederlerse "çıkar gir veya girme" seçeneği sunacaklar.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Riske atmamak için gidip bir yerde çıkarttırıcam mecburen, teşekkür ederim.
0
🌸mslny
(28.08.23)
@tnz, sorumlularda biri bunda sıkıntı olmaz dedi, diğeri olur dedi. Her ihtimale karşı gidip çıkarttırdım. Biri bilekliği çıkarmamak için sınava girmedi=) ben örtülü olduğum için o kadar detaylı arayamadı ama girsem girermişim, öter miydi bilmiyorum. kolyeli ve piercingli birkaç kişi vardı. Boşuna acı çekip para verdim, bi dahakine tecrübe oldu=)
0
🌸mslny
(04.09.23)
(11)

Evlilikte parasal mevzular

sacrilegious
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim yok. Şimdi nasıl olacak peki? Eşime bunu direkt soramadım. Nasıl soracağımı bilemedim yani. Onun maaşı yatacak her ay. Ben mesela babadan harçlık alır gibi kocamdan her hafta para mı isteyeceğim :( Ya da bana kartını mı verecek? Sizde nasıl olurdu bu durumda?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(28.08.23)
Eylül'de aynı durumda olacağız, eşim master yapacak ben iş bulacağım henüz iş de yok :D

Ortak hesap açabiliriz, olmadı birikimleri biraz biraz orada açacağımız hesaba aktarırız planlı şekilde çok açılmadan harcarız. Avrupa'da Revolut app vs. kullanılıyor diyorlar iki farklı kişiye aynı kredi kartı giriliyorsa gireriz veya illa deposit gerekiyorsa ara ara ikimize de deposit ederiz biz. Düzgünce konuşup planlamak lazım ama.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Ortak hesap +1. O açılana ve debit kartları gelene kadar da revolut hesap açıp apple paye ve bir bankaya(maas hesabının oldugu) baglayabilirsiniz. O durumda maaşı olan kendi revolutuna para yukleyip diger eşe anında gonderebilir. Bizde alışverişten sorumlu kişi digerine benim revolutta kalmadı para diyordu, digeri de birkaç hafta yetecek miktarı gonderiyordu.
0
ayheytmayselfenvanttuday
(28.08.23)
Ortak hesap en güzeli, diğer türlü gerçekten harçlık alıyor gibi hissedersiniz. Umarım siz de kendimize uygun bir iş kapısı yaratabilirsiniz
0
kondansator
(28.08.23)
Ortak hesap +1

Eşimin bana oranla cüzi bir geliri var ama ortak hesap yapıyoruz.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
evlilikte en önemli şey açık iletişim bunu direkt eşinle konuşman gerek, ona direkt anlat kafandaki soru işaretlerinden de bahset
0
mysql34
(28.08.23)
bizim ortak hesabımız yok ancak ortak kredi kartımız var. ay başı maaşlar yatıyor kredi kartı tutarı ikiye bölünüyor o bölünen kısımlar ile kredi kartı ödeniyor. kira ve faturaları da öyle yaptıktan sonra kalan paralar şahısların özel harcamaları için kalıyor.

gibi gibi..
0
wild honey suckle
(28.08.23)
Turkiyede kari-koca calisirken yurt disina tasinip sadece kocanin calistigi durumu yasiyoruz biz de. Evlilikte senin paran benim param mevzuu olmaz.Benim 3 tane kartim var.Debit kart ve kredi kartlarindan biri zaten esimde duruyor.Ayrica yetecek kadar nakit de bulunur evde.Evlilikte senin paran benim param mevzuunu asarsaniz oyle zannettiginiz gibi harclik isteme-verme gibi seyler olmuyor.
0
turkuaz
(28.08.23)
ek kartlar hanimda, oradan harciyor.
ayrica nakit veriyorum gerektigince.
buyuk harcamalar yapmadan once "genelde" nezaketen haber veriyor, ben de vazelin ile on hazirligimi yapiyorum.
0
cooperr
(28.08.23)
Evliliğin ilk yıllarında eşim henüz işe girememişti. Yaklaşık 1 sene civari. O dönemde ben sizin yaşadığınız durumları yaşamasın diye doğrudan kartlarımı eşime vermiştim. Gelen tüm parayı da ona veriyordum. Ben ufak şeyler için para ayırıyordum. Harcamaları da zaten kartlar ile yapıyorduk. Kart ödemeleri geldiğinde de eşimden para istiyor, öyle ödüyorduk.

Halen de aynı durum devam ediyor. Eşim ile de bu muhabbete hiç girmedik bu nedenle.
0
drako
(28.08.23)
Evlilikten sonra işi bıraktım. Direkt evlilikle alakalı değildi bırakmam. İşi dolayısıyla benim kredi kartlarımı kullanıyoruz, ben de kullanıyorum kendim için. O ödüyor. Ama dikkat ediyorum harcamalarıma...
Bekleyen bakalım bir şey diyecek mi? Arada nakit verir, acil birşey varsa ben de isterim..hiç problem yaşamadık. Kemer sıkılması gereken bir aysa, sesli düşünürüz.
0
gadlemler
(28.08.23)
Öncelikle çekinecek bir durum yok açık açık konuşmalısınız.

İşi bıraktığını, okul döneminde gelirin olmayacağından nasıl bu işi yaparız gibisinden sorarsın.

Ben olsam cüzi limitli bir ek kart çıkartırdım, ayrıca hesabına her ay belli bir tutar yollardım ve oradan harcama yapmasını söylerdim.
0
Lethe
(28.08.23)
(2)

AB çalışma izni | Şirketin istemesi yeterli mi?

deveyidiken
Yani ülkeden ülkeye farklılıklar elbette vardır ama Avrupa Birliği içinde AB vatandaşı olmayan birini istihdam etmek isteyen bir şirketin, bu kişiyi istihdam etmek istemesi en önemli kriter midir?Yani şirket istedikten sonra o izin her şekilde çıkartılır mı? Yoksa şirket ne kadar istese de, ülkeleri
Yani ülkeden ülkeye farklılıklar elbette vardır ama Avrupa Birliği içinde AB vatandaşı olmayan birini istihdam etmek isteyen bir şirketin, bu kişiyi istihdam etmek istemesi en önemli kriter midir?

Yani şirket istedikten sonra o izin her şekilde çıkartılır mı? Yoksa şirket ne kadar istese de, ülkelerin çalışma bakanlıkları ya da ilgili yer neresiyse, şirketin isteğini reddetme hakkı var mıdır?

(Ayrıca şirket, o ülke içinde ve diğer AB ülkelerinde ilgili pozisyon için uygun elemanı bulamadığını ispat ediyor ve çalışma ve oturma izni başvurularını ona göre yapıyor)
0
deveyidiken
(27.08.23)
bluecard limitinin üstünde para veriyorsa eleman bulamadığını ispatlaması bile gerekmiyor diye biliyorum. Bunu vermiyorsa diğer skilled worker vizeleri için öyle bir kanıt vs. uzun süreç gerekiyor diye okumuştum.

fakat, bluecard limiti genelde (ülkeye göre değişiyor ama) öyle pis bi limitte ki çoğu şirket o parayı vermiyor. Eşimin ve benim gördüklerimiz öyleydi yani.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Eğer şirket çok küçük değilse evet, şirketin istemesi en önemli kriter. Sizi almak istiyorlarsa, maaşınız yetiyorsa bluecard, yetmiyorsa çalışma izni başvurusu yapıyorlar. AB içinden yapılan başvurular için de tam sizin cv’nize uygun ilan açıp diğerlerini reddediyorlar.
0
archmage mahmut
(28.08.23)
(12)

Better call saul - belli bir yerden sonra akıyor mu

regina phalange
Yılladır izlemeye çalışırım ama hiç akmaz bende. Şimdi yine başlaayım dedim ilk bölümü açtım. Bir yerden sonra akıcı olmaya başlıyor mu devam edeyim mi ne yapayım?
Yılladır izlemeye çalışırım ama hiç akmaz bende. Şimdi yine başlaayım dedim ilk bölümü açtım. Bir yerden sonra akıcı olmaya başlıyor mu devam edeyim mi ne yapayım?
0
regina phalange
(26.08.23)
yıllardır bitirmeye çalışıyorum, dün son sezon 7. bölüme geldim. jenerik başlayana kadar öyle bir sahne koyuyor ki onu geçmen imkansız, her bir saniyesi inanılmaz merak uyandırıcı oluyor ama jenerikten sonra da geri kalan dakikalarda size bu kadar heyecan yeter deyip uyku moduna geçiyor maalesef. bu diziden maksimum keyif alabilmen için hiç ara vermeden, her detaya dikkat ederek izlemen lazım. dün mesela son sezon altıncı bölümde jimmy'nin rakip avukatlık şirketinden transfer ettiği sekreterin yeni iş yerine arabaya geliş sahnesi var, o esnada arabada yüksek sesle severek dinlediği müzik türüyle birşey anlatılmak isteniyor, bakın karakteri bu deniliyor eyvallah ama o şarkının adını ve karakter hakkında ne fikirler vereceğini öğrenmeye mecalim yok açıkçası. yav he hee deyip geçiyorum o an uyumuyorsam. yani bu şekilde keyif almak imkansız. yoksa gerçekten sinema adına çok fazla detay içeren ağır bir dizi. walking dead biraz aksiyon biraz trajedi biraz bilim kurgu olarak başladı ve yıllar sonra elimizde sadece trajedi kaldı. işte better call saul'de bu baştan beri böyle. belki ilk sezonlar hariç. orada abi kardeş çatışması aşırı lezzetliydi kabul. özetle bu dizide karakterler arası diyaloğu izlersin ama asıl diyalog sustukları an başlıyor, bakışlarında, mimiklerinde, gülüşlerinde çok sayıda cümle yatıyor, aldığın zevk bunları okuyabileceğin kadar. bu da herkese gelmez.
0
onemoremile
(26.08.23)
Kesinlikle katiliyorum.

Son birkac sezondur bende de akmamaya basladi, cunku cok dikkatle izlemek gerekiyor ustteki yorumda oldugu gibi.
Zaten hukuk terimleri vs giriyor, bir de konular baglantili olunca yoruyor. Gecen sezonda bunu fazlasiyla hissettim, o yuzden bu kez her ne kadar sevsem merak etsem de cesaret edip izleyemiyorum.
0
va
(26.08.23)
Ben güzel güzel bitirmiştim güncel güncel. Eşim 2. Sezon mu 4. Sezon mu ne dayanamayıp bıraktı. Akmıyorsa hiç zorlamayın. Dizi hep o tempoda gidiyor...
0
yadigar
(26.08.23)
bence son iki sezonu daha heyecanlıydı çünkü Breaking Bad'den tanıdığımız karakterler işin içine giriyordu. Ama temposu aynı aslında.
0
nhk ni youkosu
(26.08.23)
Final sezonu akmıyor. Ondan önceki sezonları iple çekerdim. Son sezonu 2 senedir bitiremedim.
0
prole
(26.08.23)
better call saul bir dark side'e geçiş hikayesi, üstelik bu hikaye breaking bad gibi bir sürecin yaşandığı albuquerque evreninde geçiyor, eğer breaking bad'i severek izlediyseniz, vince gilligan'ın hikaye anlatımına ve sinematografisine alışkınsanız bu dizinin sıkıcı gözüken her bir saniyesi bile altın değerindedir. benim için gelmiş geçmiş en iyi dizi nedir sorusunda sopranos'la yarışır, o kadar çok seviyorum.

ama işte bu anlatım herkese göre değil, tonla arkadaşım var ilk 2 sezonu geçemediği için breaking bad'i izleyemeyen. eğer bu diziden benim kadar keyif alacaksanız breaking bad hafızanızın iyi olması gerekiyor ki walter'ın imparatorluğu kurulmadan önce neler olmuş, jimmy dark side'e nasıl geçmiş, tavukçu nasıl dağıtımı eline almış, mike nasıl ekibe dahil olmuş, kim gibi önemli bir karakter neden breaking bad sürecinde yok bu sorulara aranan cevaplar diziyi mükemmel kılıyor.

diziyi mutlaka izleyin, pes etmeyin. eğer akmıyor diyorsanız da bir oturuşta 2-3 bölüm izlemeli partiler yapın. unutmayın bir dark side'a geçiş hikayesi izliyorsunuz, ince ince işleniyor öykü, eğer tamamlarsanız hayran kalacaksınız.
0
beatbox yapan metalci
(26.08.23)
zaten dizinin olayı yavaş temposu. ben dizideki ambiansı çok sevdim.
son 2 bölümdeyim.
arka arkaya 3-4 bölüm izlenecek, hafta sonu bir iki sezonu bitirilecek bir dizi değil. sindire sindire izlenen bir dizi.
0
alicandan
(26.08.23)
Yaşlı adamı bilge dahi falan yapmışlar hadi neyse de, o yaşta sokak serserilerini haşat etmesi falan nedir ya?
0
parka
(26.08.23)
Yok gençler almıyor bu dizi ya ben ozark’tan dewamke
0
🌸regina phalange
(26.08.23)
prole +1
0
jackyr
(26.08.23)
İlk Sezon ilk bölümler akmıyor. Ben bi kere deneyip bırakmıştım. Sonra tekrar başladım, ilk bölümleri geçince bi anda çok akıcı, her bölümü merak uyandıran bir hale geldi. Sonunu nasıl getirdim anlamadım.
0
zimbirik
(27.08.23)
temposu sonuna kadar ayni. Yavaş. Detaylardan keyif alan bir izleyici degilseniz sevmezsiniz.
0
congratulationsyouwon
(05.09.23)
(6)

Bu iş teklifi bir hakaret değil mi ?

skr1292
Yazılım mühendisliği bitirmiş birine bir dershanenin bilgi işlem sorumlusu olma ve video editörlük yapma karşılığında (daha önce de böyle bir işte 1 yıl tecrübesi var)haftada 6 gün 9 saat asgari ücret teklif edilmesi bir hakaret değil midir?
Yazılım mühendisliği bitirmiş birine bir dershanenin bilgi işlem sorumlusu olma ve video editörlük yapma karşılığında (daha önce de böyle bir işte 1 yıl tecrübesi var)

haftada 6 gün 9 saat asgari ücret teklif edilmesi bir hakaret değil midir?
0
skr1292
(25.08.23)
Teklif edilmesi degil bu teklifin kabul edilmesi kisinin kendisine yaptigi hakarettir.

Benzer bir durum benim de basima gelmisti. Turkiye'nin en iyi 3 universitesinin birisinden bilgisayar muhendisligi diplomasi aldiktan sonra digerinde master yaparken bir yere basvuruda bulunmustum, gorusme sonrasinda asgari ucret teklif edilmisti :)
0
sertac akin
(25.08.23)
Hakaret değil, benzer işleri kabul edecek insanlar var. Nasıl 10+ deneyimli işe başvuran 2 yıllık çalışan varsa dershanede şansını denemiş. Hadsizlik tabii, savunmuyorum.
Ek olarak yerinizde olsam iş teklifini kabul eder, sonra engellerdim :)
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(25.08.23)
öncelikle orada iki iş var, üstüne 45 değil 54 saat çalışılıyor ve asgari ücret mi teklif ediliyor :D fazla şımarmışlar ama öğretmenlere de asgari ücret veriyorlar diye haber falan yapılıyordu zaten. Çalışan bulamayıp batması gereken yerler bunlar. (ne yazık ki biri bunu kabul edecek)
0
nhk ni youkosu
(25.08.23)
Maalesef dershanelerin hemen hepsi aynı mantıktadır. Hem öğretmenler adına hem diğer personellere. Asgari ücret yine iyi bir teklif. Normalde biz, asgari ücret üzerinden yatırırız. Siz elden geri 2 bin TL geri verirsiniz diyebilirdi. Buna ek yaz dönemde sigortaya gir çık yapması, ayrı bir konu. Onu ayrı bir başlıkta değerlendirebiliriz
0
janavarorion
(25.08.23)
bilgi işlem derken ne demek istiyorlar? sizin mühendis olduğunuzu anlamamış olabilirler. olmaz demeyin olabilir.
0
oyokbuyoknevar
(25.08.23)
burası türkiye normal.
0
koela
(26.08.23)
(3)

Ses Kaydı ( kayıt cihazı, programı ve müzikli işler)

kullanıcıadımbuolsun
Bir yaşına girecek çocuğumuza bir şarkı söylerken sesimizi kaydetmek istiyoruz. (Cem Karaca'dan Bu Son Olsun)Birkaç alanda destek lazım, karaoke gibi mi kaydetmeli yoksa ses ve altyapıyı sonra mı bir araya getirmeli? Bunu hangi programla yaparız hiç tecrübe yok ama bilgisayar işlerini bir şekil kota
Bir yaşına girecek çocuğumuza bir şarkı söylerken sesimizi kaydetmek istiyoruz. (Cem Karaca'dan Bu Son Olsun)

Birkaç alanda destek lazım, karaoke gibi mi kaydetmeli yoksa ses ve altyapıyı sonra mı bir araya getirmeli? Bunu hangi programla yaparız hiç tecrübe yok ama bilgisayar işlerini bir şekil kotarırız yolu bilirsek.

Bir de mikrofonumuz yok, iki iPhone var, nispeten daha yeni olanı kullanabiliriz, AirPods var, bir de dört senelik MacBook Air var elimizde kayıt için. kaçak program önerileri için windowsumuz da var onda sorun yok da, ses kaydına mikrofon alamayız şu an, olan da bozuldu zaten.

Bir de tabii eşim muhtemelen bariton ben mezzosoprano, notayla çalışırım aslında ama nereden bulayım bilemedim internet akor dolu. çok profesyonel olmasak da olur ama bir tık bir şeye benzese sevinirim tabii.


Bir yol gösteren olur mu? Hangi derdimize cevabınız varsa kabul.
0
kullanıcıadımbuolsun
(25.08.23)
Non lineer multitrack bi recorder/editor'e ihtiyacınız var iphone dediniz garage band fazla fazla görür o işi. Asıl probleminiz bu backing'i bulmak. Hali hazırda varsa bi kanala onu import alıp daha sonra her kayıt için bir ayrı kanal alarak daha sonra bi yalandan denge ve fx atarak tatmin edici sonuca ulaşırsınız.
0
hedep
(25.08.23)
kablolu earpods varsa veya o tür 3.5mm mikrofonlu kulaklık varsa onunla kaydedin.

bazı websiteleri müzikle sesi bayağı başarılı şekilde ayırıyor bir bakın(ai vocal remover diye aratın), ama onun haricinde karaoke versiyonu falan diye youtube'a koymuş bile olabilirler.

garageband olur, windowsta bedava audacity ile de yapılabilir.
0
nhk ni youkosu
(25.08.23)
valla en temizi smule app indirin gayet güzel karaoke ve stüdyo tınısında ses kaydedebiliyorsunuz oradaki çıktıyı alırsınız.

para isterse üç beş bişey atarsınız tek seferlik ne olacak bu kadar ekipman almaya hiç gerek yok
0
ananiyimioguz
(25.08.23)
(1)

Timelapse için foto makinesi önerisi,

o kadar da degil aga
Bir tohumun çimlenmesini çekmek istiyoruz :https://www.youtube.com/shorts/uL-lWrA3wlMHerhangi bir profesyonel cihazımız yok. Üst düzey bir iş de değil. Kaliteli ama modası geçmiş DSLR nasıl bir şey alalım 2. el? Ya da dslr yerine başka bir şey mi bakalım?
Bir tohumun çimlenmesini çekmek istiyoruz :
www.youtube.com

Herhangi bir profesyonel cihazımız yok. Üst düzey bir iş de değil. Kaliteli ama modası geçmiş DSLR nasıl bir şey alalım 2. el? Ya da dslr yerine başka bir şey mi bakalım?
0
o kadar da degil aga
(25.08.23)
gopro işinizi kolaylaştırabilir sanıyorum hazır timelapse modu vardı.

Güncel aynasız makinelerde intervalometer var (x sn'de bir çekim yap özelliği) ama eski DSLR'larda yok. Ayrı bir cihaz (intervalometer) usb'den bağlanıp harici kumanda olarak kullanılıyordu. Ben Sony için almıştım geçmişte, gerekirse Aliexpress'ten falan bakarsınız. O alet sizin girdiğiniz saniyede bir sinyal gönderiyor foto çektiriyor. DSLR'ın artı yanı, yüksek çözünürlükte fotoğraflar çekiyorsun ama eksi yanı gopro gibi video halinde teslim etmiyor, kurgu programında hepsi birer kare olacak şekilde birleştireceksin. Manuel iş yani. Ama gerçeği bu zaten, çoğu kişi timelapse'i hızlandırılmış video sanıyor ama aslında 4-5 sn'de bir çekilen fotoğraflar birleştirilir.

edit: tek amaç timelapse ise Canon 500D'ler bile iş görür. Fakat baktım aslında çook ucuz olması gerekirken bunlar bile 3-5 bin. 12 bine yeni gopro var yahu.
0
nhk ni youkosu
(25.08.23)
(5)

14-22.30 çalışma saatleri kötü mü

skr1292
Haftada 5 gün bu şekilde evden çalışma, 2 gün tatil. akşamlarımı öldürdüğü için olumsuz bakıyorum.
Haftada 5 gün bu şekilde evden çalışma, 2 gün tatil. akşamlarımı öldürdüğü için olumsuz bakıyorum.
0
skr1292
(24.08.23)
Bence çok da kötü değil, saat 5'te çıksanız da haftaiçi akşamlar çöp oluyor zaten. 2 gün tatil varsa sorun olmazdı benim için. Ancak iki gün tatil olması önemli, çünkü haftaiçinizin komple iptal olacağı bir gerçek.
0
akhenaten
(24.08.23)
kötü bence, tercih etmezdim
0
penceredengorunenmorbina
(24.08.23)
Tercih etmezdim.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.23)
gece kafası açılan biri için rüya senaryosu bu. (ben freelance işleri hep 20.00 - 02.00 arası falan keyifle yapıyorum) Ama hep evde olmak sosyal olamamak sıkıntı olabilir.
0
nhk ni youkosu
(24.08.23)
Fena degil bence. Ozellikle evden calisma kismi kaliciysa. sabah 8'de kalksam 9 ve 14 arasi epey is gorurum, hastane banka spor vs.
0
hot potato
(24.08.23)
(2)

yeşil pasaport yenileme

dali dili havali korna
bu konuyla ilgili iki sorum olacak:1- pasaportun süresi mayısta dolacak, nisan sonlarında yurtdışına çıkma ihtimalim var, birkaç hafta kalmış olacağı için "riske girme pasaportu yenileyip öyle çık" diyenler var, nasıl bir yol izlemeliyim, nüfus müdürlüğüne mi danışmalıyım?2- pasaport yenileme için ü
bu konuyla ilgili iki sorum olacak:

1- pasaportun süresi mayısta dolacak, nisan sonlarında yurtdışına çıkma ihtimalim var, birkaç hafta kalmış olacağı için "riske girme pasaportu yenileyip öyle çık" diyenler var, nasıl bir yol izlemeliyim, nüfus müdürlüğüne mi danışmalıyım?

2- pasaport yenileme için ücret ödeniyor mu? geçen sene ücretsiz diye bir muhabbet vardı, o beni de kapsar mı?
0
dali dili havali korna
(23.08.23)
1. Uçağa binemezin yenile. Biz bu durumu 2015'te bilmiyorduk arkadaşım havalimanından döndü ben gittim :D

Ülkeler 3 veya 6 ay minimum süre istiyor, dış işleri bakanlığının sitesinde bulursun.
0
nhk ni youkosu
(23.08.23)
1- Evet, kesinlikle sıkıntı. Kaç kişi havaalanından döndü, hem de 3-5 ay varken.
2- Yenileme farketmiyor, yeni pasaport veriyorlar. Onun da ücreti sadece defter bedeli 510 tl gibi birşey. O kadar da olsun artık. Harçtan muaf zaten.
0
firez
(23.08.23)
(1)

Tez savunması için online platform önerisi

fraise
Savunmama katılacak jüri üyelerinden biri online katılım saglayacakmis. Enstitü, hocaya benim link gondermemi ve savunmayı da kayıt altına almamı istiyor.Zoom yarım saat sonra kapanıyor diye biliyorum. Stabil ve ücretsiz çalışan bir uygulama var mı bildiğiniz?Teşekkür ederim.
Savunmama katılacak jüri üyelerinden biri online katılım saglayacakmis. Enstitü, hocaya benim link gondermemi ve savunmayı da kayıt altına almamı istiyor.

Zoom yarım saat sonra kapanıyor diye biliyorum. Stabil ve ücretsiz çalışan bir uygulama var mı bildiğiniz?


Teşekkür ederim.
0
fraise
(23.08.23)
Bu işin ilklerinden Skype artık akla gelmiyor demek :/
support.skype.com

Skype işinizi çözer bence, şu an bir limit göremedim 2020'de 4 saat demişler.
(Ki oldu da premium gerekti diyelim, telefonunuza onedrive uygulamasını indirin, aylık premium 15 tl (yeni alımlarda değişmediyse), direkt microsoft365 abonesi olmuş oluyorsunuz 15 liraya.)
0
nhk ni youkosu
(23.08.23)
(6)

YouTube premium aile kullanımı

dunyatuhaf
Kardeşimin üzerinden kullanıyordum. Patladı .Şimdi eşim ben aşağı katımızdaki kardeşilerimle aile üyeliği alsak yine patlar mı .Bunun kısıtı nasıl ?
Kardeşimin üzerinden kullanıyordum. Patladı .
Şimdi eşim ben aşağı katımızdaki kardeşilerimle aile üyeliği alsak yine patlar mı .
Bunun kısıtı nasıl ?
0
dunyatuhaf
(22.08.23)
@sivrisinek YouTube ,
0
🌸dunyatuhaf
(22.08.23)
patlamak ne demek?

Satın alan + 5 aile üyesi faydalanabiliyor. Ben kullanıyorum, benim paylaştırdığım eşim, farklı şehirdeki annem-babam, kardeşim vs. sorunsuz kullanıyor. Kardeşiniz sizi çıkarıp başkasını eklemiş olmasın?
0
nhk ni youkosu
(23.08.23)
sivrisinek +1
ödeme sorunu olunca çocuklar haber ediyor, ödemeyi yapınca düzgün devam ediyor.
kardeşiniz iptal etmiş olabilir
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.08.23)
ödeme dışı aileyi bozacak bir durum yok.
0
kondansator
(23.08.23)
Farkli ulkelerden kullaniyoruz, sorun yok.

Ama seye dikkat edin, 1 yil icinde belli sayida aile kurabiliyor ya da aileye katilabiliyorsunuz.
0
brkylmz
(23.08.23)
Teşekkürler arkadaşlar. Ben ayda bir bilmem ne incelemesi falan yazıyor o yüzden iptal ettiler zannettim . Olay kredi kartı ile ilgiliymiş .
0
🌸dunyatuhaf
(25.08.23)
(4)

Çalışanları Skype’tan Takip Eden Yönetici

french lover
Birkaç defa denk geldim. Yöneticim çalışanlarının Skype durum değişimini takip ediyor ve ne zaman online olurlarsa bir popup beliriyor ekranda. Mesela 10 dk away kaldım, sonra tekrar available oldum, ona bildirim geliyor. Ben genelde soru soracağım kişi away ise bunu kullanıyorum ki adam gelir gelme
Birkaç defa denk geldim. Yöneticim çalışanlarının Skype durum değişimini takip ediyor ve ne zaman online olurlarsa bir popup beliriyor ekranda. Mesela 10 dk away kaldım, sonra tekrar available oldum, ona bildirim geliyor. Ben genelde soru soracağım kişi away ise bunu kullanıyorum ki adam gelir gelmez hemen yazayım diye. Ama o herkese yapıyor. Bu yolla kimin çalışıp kimin çalışmadığı ölçülebilir mi ki?
0
french lover
(20.08.23)
Saçmaymış hiç away yapmam o zaman. İş ne ki skype sürekli açık mı olmalı?
0
herp
(20.08.23)
yoo skype’ın açık olasını. gerektiren bir işimiz yok ama zaman zaman uzaktan çalışıyoruz.
0
🌸french lover
(20.08.23)
Zorunda değilsem sürekli çevrimdışı yaparım o zaman. Hafif hastalıklıymış skypetan bu şekilde takip etmeye çalışmak.
0
herp
(20.08.23)
uzaktan çalışma bazı patron şirketlerini deli etti. Yani illa çok istiyorsa şirket bilgisayarı verip mouse hareketlerini falan da izleyebilir.

Benim arkadaşımın çalıştığı şirket pandemi başındayken Discord'da sese girmelerini istiyordu, baya 8 saat seste duracaksın anlık konuşulacak cevap vermezsen orada olmadığın ortaya çıkacak falan. Sizinkinden daha hastalıklı bu mesela :D Sonra bıraktılar gerçi.
0
nhk ni youkosu
(20.08.23)
(7)

Sizce de otel fiyatları yüksek değil mi?

baldan kaymak
Pandemi hemen sonrası gittiğim yer fiyatını 5 e katlamış 120k+ fiyat verdiler.Ne diyorsunuz? Tatile gittiniz mi? Fiyatlar sizce nasıl.
Pandemi hemen sonrası gittiğim yer fiyatını 5 e katlamış 120k+ fiyat verdiler.

Ne diyorsunuz? Tatile gittiniz mi? Fiyatlar sizce nasıl.
0
baldan kaymak
(20.08.23)
burada anahtar şeylerden biri şu: pandemi dönemi ve hemen sonrasında normale göre ucuzlardı (o dönem tatil oteline gitmedim ama İstanbul ve Eskişehir'de lüks otellerde kaldım, şimdi en az 4x istiyorlar evet)
0
nhk ni youkosu
(20.08.23)
Ne diyorsunuz?
hem pandemi zamani turizm oluydu, hem de son 2-3 senede dehset enflasyon ve para degerinde dusus yasandi. normal yani 5'e katlanmasi.

Tatile gittiniz mi?
Evet gittim ama 120k+ tutmadi tabi. Oyle bir zenginlik yok.

Fiyatlar sizce nasıl
Yuksek ama fiyat/performans olarak Turkiye hala uygun bence baska ulkelerle kiyaslayinca.
0
hot potato
(20.08.23)
yüksek.

2018 2019'da ankara'da 100 liraya 5 yıldızlı otelde kalıyoduk.

şimdi 2 bin falan.
0
gurur
(20.08.23)
bir youtube kanalında görmüştüm, sapanca tarafında lüks bungalov evine verdiği paranın aynıysıyla seoul'da şehrin merkezindeki bir otelde 3 gün kalmıştı.
0
puslukitalaratlasi
(21.08.23)
beyaz yakalılarını otelde tatil işi bitti. belki pansiyon veya apart tarzı yerlerde gün geçirilebilir.
0
motosiklet burclu adam
(21.08.23)
fiyatlar yüksek ancak her şey yükseldiği için anormal değil, sadece iyi olan her şey dahiller uçuk. bence zaten oteller Türk turist işini bırakıp tamamen almancı ve yabancı turist grubuna yönelmiş.
0
mikahakkinen
(21.08.23)
evet son birkaç yılda fiyatlar en az 5x yaptı, ancak genel olarak her sşey o oranda arttığı için garip gelmiyor. burada önemli olan o sürede birçoğumuzun geliri o oranda artmadı, o yüzden çok uçuk geliyor rakamlar. ayrıca ister iyi otellerde kal ister daha uyguna getirmeye çalış şu an her şey normale göre daha pahalı. 3-4 ay önce kahvaltı dahil gittiğim bir oteli arkadaşa önerdim 3,5 kati fiyat vermişler, şaka gibi resmen
0
sweetoffice
(21.08.23)
(1)

bu youtube kanalı ile ne yapmalıyım?

leeloodallas
2015 yılında youtube kanalı açtım. Ancak kurumsal bir şirkette çalıştığım için bir türlü istediğim takipçi sayısına ulaşamadım. (100'ün üzerinde video çekmeme rağmen 1900 takipçim var :)Sizce kanal içeriklerimi temizleyip/düzenleyeyim ve aynı kanaldan devam edeyim mi? Yoksa yeni bir kanal mı açmalıy
2015 yılında youtube kanalı açtım. Ancak kurumsal bir şirkette çalıştığım için bir türlü istediğim takipçi sayısına ulaşamadım. (100'ün üzerinde video çekmeme rağmen 1900 takipçim var :)
Sizce kanal içeriklerimi temizleyip/düzenleyeyim ve aynı kanaldan devam edeyim mi? Yoksa yeni bir kanal mı açmalıyım?
0
leeloodallas
(19.08.23)
yeni kanalın 1000 abone ve 4000 saate ulaşmasını bekleyeceksin ama bu kanalın içeriği uygunsa şu anda partner program'a başvurabilirsin. İstersen çok az içerik bırakıp üstüne eklersin, ismini değiştirirsin vs.
0
nhk ni youkosu
(19.08.23)
(1)

4K Bluray okuyucu yazıcı

p133mmx
Bluray okuyucu yazıcı arıyorum, 4K film izlemek, yedek almak için.Şu alınır mı?https://www.amazon.com/PIONEER-External-Blu-ray-BDR-XD08S-Portable/dp/B0BN66KFV1/Yer ABD.
Bluray okuyucu yazıcı arıyorum, 4K film izlemek, yedek almak için.

Şu alınır mı?

www.amazon.com

Yer ABD.
0
p133mmx
(19.08.23)
pioneer iyi markadır zamanında dvd-rom'unu uzun süre kullanmıştım.
Fakat LG vs. başka şeylere bakarken şu yorumu gördüm:

"watching 4K UHD blu-rays on PC is now impossible without old hardware. Intel SGX hasn’t been in the last several generations of Intel cpu outside of their Xeon series (which you probably don’t have) and it is REQUIRED to play UHD discs. To be clear, this is not a cpu power issue. It’s a DRM certification, an anti-piracy measure, that was so poorly implemented that it destroyed the ability for legal copies of movies to be watched on PC."
dar.vin

böyleyse diski okusa bile izleyemeyebilirsiniz. Çeşitli yazılımlarla aşılıyor mu bilmiyorum.

Aslında yedek derdiniz olmasa (veya sırf yedek için bluray yazıcı alıp izlemek için başka alet alsanız) izlemek için ps4-5 veya xbox falan gayet iş görüyor.
0
nhk ni youkosu
(19.08.23)
(4)

bu bir ırkçı söylemidir?

karoyedili
bence evet ama merak ediyorum görüşlerinizi. bahsettiği Çin milli takımı https://youtu.be/NtIJTgctr2U?t=332
bence evet ama merak ediyorum görüşlerinizi. bahsettiği Çin milli takımı youtu.be
0
karoyedili
(18.08.23)
Dumduz evet tabii ki
0
aguen
(18.08.23)
bir aşağılama yok ama görünüşe göre stereotip oluşturma var. Bu ırkçılık dersek siyahi demek de ırkçılık olabilir aslında çünkü ten rengine göre bi ayrım yapmış oluyorsun. Cümle içinde olumsuz anlamda kullansa ırkçılık olurdu bence.

Mesela geçenlerde sıra beklemeyen birine "typical turk" dendiğini duydum. Burada bu iki sözcük ırkçı oluyor çünkü kötü bir özelliği tüm millete genelliyor.
0
nhk ni youkosu
(18.08.23)
Çekikler demek çok da biyolojik özellik belirtmek için kullanılmıyor aslında. Bu daha çok "ufaklar, sırıklar, şişkolar, yarmalar, çırpılar" gibi marjinalize eden bir sözcük, zaten söyleyen de esprili bir dil kullanmak amacıyla söylüyor bunu, yani çekikler demekteki niyet de bu aslında, böyle söyleyince daha komik oluyor. Bu da bu konu özelinde kötü niyet barındırmasa bile uygunsuz bir kullanım.

Ama bu tip tartışmalar bana fazla uzak geliyor ya. Yani günde iki paket sigara içen birinin sağlık hassasiyetiyle şekerden uzak kalmak için çok kasması gibi bir şey.
0
akhenaten
(18.08.23)
Irkçı belki ağır bir ifade olsa da ayrımcı. Bağlam itibariyle o insanları ifade eden gayet nötr bir ifade var zaten; "Çin alır" demek yerine "Çekikler alır" dediğinizde ister istemez kendinizi o nötr çizgisinin ötesine atıyorsunuz. Haliyle "Kötü bir şey demedim, fiziksel özelliklerine atıfta bulundum" iddiası biraz boşa düşüyor. Yukarıdaki "Siyahi" yorumuna bu anlamda katılmıyorum, zira bağlam önemli; farklı ten rengine sahip insanlar arasında birini anlatmak için "Siyahi" ya da "Çekik gözlü olan" (Ki aslında bu bile tepski çekebilir, muhtemelen "Asyalı" demek en kabul gören ifade olur) demekle "Çinliler" yerine "Çekikler" demek arasında fark var.
0
salihdt
(18.08.23)
(11)

Ekonomi düzelir mi

dakota
Arkadaşlar ekonominin nanay olduğunu hepimiz biliyoruz. Her şey gitgide daha kötü oluyor. Sizce ekonomi nereye kadar kötü gidecek? Bu durum ne zaman durur veya düzelir. Bence düzelecek gibi değil! Ayrıca beklenen büyük İstanbul depremi de olursa ülke 30 yıl geriye gidecek. Bu süreçleri daha fazla ya
Arkadaşlar ekonominin nanay olduğunu hepimiz biliyoruz. Her şey gitgide daha kötü oluyor. Sizce ekonomi nereye kadar kötü gidecek? Bu durum ne zaman durur veya düzelir. Bence düzelecek gibi değil! Ayrıca beklenen büyük İstanbul depremi de olursa ülke 30 yıl geriye gidecek. Bu süreçleri daha fazla yaşamak istemiyorum. Psikolojim de kaldırmıyor artık. Avrupa veya başka ülkelerde iş aramaya başlasam diyorum. Bir tane hayatım var 32 yaşındayım hayatım daha fazla perişan olsun istemiyorum.
0
dakota
(17.08.23)
ekonomi düzeltirmek istenmiyor ki bu şekilde zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor. amaç orta sınıfı yok etmek zaten.
0
sizofren06
(17.08.23)
Politik yönüne hiç girmeden şunu anlamak önemli, ekonomi bir sabah uyandığımızda düzelmiş olmayacak. Ekonomik süreçler çok ağır işleyen şeyler. Onun için bugün yarın düzelir diye bir umuda kapılmamalısınız. Şu anda içinde bulunduğumuz durum bu, bu durumda ne yapılabileceğine kafa yormak daha iyi.
0
akhenaten
(17.08.23)
tamamen rasyonel ve piyasa gerçekliğine dönülür ve tüm kadrolar buna göre hazırlansaydı (ki bu anca iyi bir ekibe sahip yeni bir iktidar ile olurdu), 2 sene içerisinde oldukça toparlanırdık. şu an yapılan iyi şeyler var ama çok çok az. bu şekilde gidersek 4-5 sene sonra işler bi düzelebilir.

ama 16 milyon emekli, kaçan yüzbinlerce genç sıkıntı. hem üreten bir toplum değiliz, hem deli gibi tüketme sevdamız var, hem de "genç" diye övündüğümüz nüfusu neredeyse 30'larda emekliliğe çekecez.

konu istemsizce politikaya geliyor, peşinen söyleyeyim chp olsa daha kötü olur. kk'nın eyt sevdası, yaşlılara 3-5 maaş, ev hanımlarına maaş gibi şeyleri rezil rüsva ederdi hepimizi. o yüzden siyasi değişiklik ile değil, irade değişimiyle anca düzelir bir çok şey
0
avatar is back
(17.08.23)
Güzel bir işiniz yoksa basın Almanya'ya gidin.
0
useless
(17.08.23)
adalet ve liyakat olmadığı sürece hiç bir şeyin düzeleceğini beklemek doğru olmaz bana göre.
Bu ekonomi politikalarıda yandaş ve zenginleri daha zengin etmek üzere kurgulanmış, ülke değiştirme yaş erken kolay ,yıllar geçtikte bunu göze almak dahada zorlaşır doğal olarak.
0
mrctrk
(17.08.23)
"Avrupa veya başka ülkelerde iş aramaya başlasam diyorum."

Abi bunun icin bizden onay almana gerek yok. Mental olarak buna hazir olanlar veya dunya vatandasi gorusu olanlar zaten cekip gittiler. Ote yandan bazi ulkelerde psikolojik ve kulturel olarak insanlar olduklara ortama cok bagimlilar, Turkiye de bunlardan biri.
0
hot potato
(17.08.23)
Bir arkadaş grubumuz var. Hepimiz ayni universite mezunuyuz. Bundan 7-8 sene once deseniz hadi len derdik ama su an 6 kisiden 4'u Avrupa'da yaşıyor. 2 kişi kaldi; ikisi de ticaret yapıyor.

Ve tek derdimiz ekonomi değil ki iki arkadaş yıllık eve giren 100binken gidiyor.

Kısacası gidebilecek gibiyseniz gidin. En kötü şey biraz döviz yapıp gelirsiniz yani.

Ekonomi eğer duzeltilmek istenirse bile uzun yillar alacak durumda.
0
logisticsmanager
(17.08.23)
Ne zaman düzgün oldu ki? Eskiden gider daha azdı. O yüzden refah yüksek gibi hissediliyordu.

Cevap; Düzelmez, düzelmeyecek.
0
roe
(18.08.23)
Dene şansını ama kolay değil. Düzeleceğini düşünmüyorum ama güzel hayatın varsa bırakmasıda kolay değil.
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.08.23)
tek olay Avrupaya gitmek de değil. Orada da gençler geçmişe göre ekonomi çok kötü olduğu için ağlıyor.

Bize verilen eğitim, "üniversite"nin önemi vb.nin bu devirde çöp olduğunu kabul edip, ticaret veya el işi mesela tamirci, tesisatçı vb. olmanın tüm dünyada daha iyi olduğunu görmek lazım. "iş bulmak" gerçekten out artık.

Yani şunu diyorum, Türkiye zaten kötü ve düzelmeyecek dersek, ABD ve AB de şu anki halinden kötüye gidecek gibi.
0
nhk ni youkosu
(18.08.23)
Ülke ekonomisi ayrı, sizin ekonominiz ayrı konular aslında. "Nasıl olur?" diyeceksiniz. Maaşlı çalışanlar elbette ülke ekonomisine göbekten bağlı.

Ama derdiniz para kazanmaksa, kariyer falan değilse Türkiye para kazanmak için Avrupa'dan çok daha fazla fırsat sunan bir ülke. Daha doğrusu fırsatları doğru değerlendirmeyi başaran bir insan Türkiye'de daha kolay zenginleşir. Yakın zamanda Cihat Çiçek bir analiz paylaştı bununla alakalı. Türkiye'de Hollanda nüfusu kadar ultra zengin var diyor. Yaklaşık 18 milyon kişiden bahsediyor. Bu az bir sayı değil. Hani diyoruz ya kim alıyor bu lüks otomobilleri, evleri... işte bunlar alıyor. Bu insanlar kolaylıkla Avrupa'ya yerleşebilir ama gitmiyorlar. Türkiye'de geliri belli bir düzeyin üstünde olan insanların birçoğu avrupa'da, malta'da, karadağ'da, yunanistan'da vs mülk alıp oturum kartı ediniyor zaten seyahat edebilmek için. Zaten ortalama bir Avrupalıdan çok daha iyi şartlarda yaşıyor. Zaten Avrupa'da evi falan var oturum kartı var canı istediğinde gidiyor. yunanistan'da, karadağ'da, malta'da falan yazlığı olan kaç türk var bir araştırın. Bu adam niye gitsin ki avrupa'ya?

Orta sınıf beyaz yakalılar istiyor Avrupa'ya yerleşmeyi.
Çünkü Üniversite mezunu orta sınıf maaşla çalışmaya alışık. Bu ekonomik durum da onları çok sarsıyor. Ama Türkiye'nin bu ekonomik koşulları girişimciler için büyük fırsat sunuyor. İş gücü ucuz. Birçok sektörde regülasyonlar sıkı değil. Şirketler için vergi mevzuatı avrupa'ya göre daha rahat ve nüfus çok kalabalık.

Bu zengin sınıf işte böyle zenginleşiyor. Gördüğüm birkaç örnekle anlatayım:
Türkiye ucuz tekstil merkezi. Adam gidiyor merter'den topluyor malları. Gidiyor doğu avrupa ülkelerinde ve balkan ülkelerinde satıyor. 50 TL'ye aldığı malı 50 euro'ya satıyor. Ve bazı ülkelerle gümrük anlaşmaları var onu da avantajına kullanıyor. Senede milyon ciro yapıyor böyle. Sonra gidiyor portekiz'de, yunanistan'da, malta'da ev alıyor kendine. Golden Visa'yı cebine koyuyor. 6 ay burada işinin başında. Yaz gelince yunanistan'da, portekiz'de yazlığında...

Başka örnek: Adam tur acentası açıyor. İstanbul'daki bütün saç ekim merkezleri, estetik merkezlerini dolaşıyor. Bağlayabildiğini bağlıyor. Fiyat listelerini alıyor. Sonra ABD ve Ortadoğu'da ne kadar tur acentası varsa sağlık turizmi yapan onlarla görüşüyor. 3 tane vito kiralayıp şoför koyup insanları havaalanında karşılayıp, saç ektirip, 2 gün ağırlayıp komisyonlarla öyle bir zenginleşiyor ki ortalama bir avrupalı'nın yaşayamayacağı refahı sağlıyor kendine.

Bunların hiçbirini yapamayan köylü kadınlara el işi halı kilim yaptırıp, bir tane dijital marketing bilen adam alıp e-ticaret platformları üstünden tüm dünyaya ürün yolluyor. Arkadaşın eşi bildiğin dümdüz kare kesilmiş mermer blok satarak milyoner oldu. Hatta geçen sene evimi boyayan boya ustası, ankara anlaşmasıyla oraya da şirket açmış. Almanya'da falan da inşaat boya badana işleri yapıyormuş senelerdir.

Ve ülke batsa da çıksa da böyle insanlar maaşla çalışan insanlara kıyasla daha az etkilenir. Çünkü çoğunun zaten çok iyi gelir akışları var, başka ülkelerde yatırımları var evleri var vs.

Umarım anlatabilmişimdir. Yani siz kendiniz için endişeleniyorsanız ülke ekonomisini falan bırakın, yapabiliyorsanız kendinize uygun bir rota çizin. En kötü mesleğinizi kullanın.

Avrupa'ya iş bulup gitmek yazılımcılar için bile artık öyle hızlı olamıyor. Siz yine mesleğinize göre arayın, kısmet nerden gelir belli olmaz. Ama oraya harcadığınız enerinin bir kısmını da böyle bir plan için harcamayı düşünün.

Bunu neden söylüyorum:
Avrupa'ya "işçi" olarak gitmek Türkiye'de zaten durumu iyi olmayan insanlar için büyük bir hayat standartı yükselişi demek. Ama orta sınıf yaşayan, belli bir yaşı geçmiş insanlar için o kadar kolay bir süreç değil.

Bu durumdaki insanlar için ideal olan Avrupa'da yatırımcı imkanlarıyla yatırım yapıp oturum, vatandaşlık vb almak. Türkiye'deki fırsatları değerlendirip para kazanmak, o parayla istediği ülkeden oturum hakkı edinmek.

Ülke ekonomisine gelirsek, bir laf var "ülkeler markaları kadar kalkınır" diye. Buradan hesaplayın
0
anten
(18.08.23)
(4)

uzun vadeli duzenli alinacak doviz hk

sweetoffice
birisi icin duzenli olarak 10 sene filan dokunmayacagi sekilde aylik duzenli miktarda doviz alinacak, bunun icin hangi banka ile calismak lazim, repo filan mi yapilmali yoksa vadeli de durmali, ne onerirsiniz
birisi icin duzenli olarak 10 sene filan dokunmayacagi sekilde aylik duzenli miktarda doviz alinacak, bunun icin hangi banka ile calismak lazim, repo filan mi yapilmali yoksa vadeli de durmali, ne onerirsiniz
0
sweetoffice
(16.08.23)
miktar önemli. küçük miktarları vadeliye artarsın birince diğer toolları kullanırsın yine miktara bağlı olarak bankaların müşteri temsilcileri ile görüşürsün onlar sana birini atar onunla çalışırsın.

hangi banka ile çalışacağı da tamamiyle sizin seçmeniz gereken bir durum. butik bankalarda var, büyük abilerde. önemli olan kendinizi ve paranızı güvende tutuyor olmanız.
0
duyurukullanıcısı
(16.08.23)
eurobond ile dövize faiz alıyorlar.

Bu bile değerini koruyabiliyor mu bilmiyorum ama dövizi 10 yıl bekletirsen enflasyona yenilecektir. Dolar enflasyonu da yıllık %4-5 galiba şu an.

Yabancı hisse/fon almak da mantıklı olabilir ama riski de var tabii. (S&P500, QQQ falan birçok amerikan şirketini alan fonlar vardı ama bizzat almadım sadece mantıklı buluyorum)
0
nhk ni youkosu
(16.08.23)
dolarlı birikim bes programları var. dilerseniz ondan alıp biriktirebilirsiniz. 10 sene dediğiniz için. aynı zamanda finansal kar eklenip ek getiri modelleri de oluyor. çok avantajlı. dilerseniz birine yönlendirebilirim sizi.
0
erty_ksk
(16.08.23)
doların enflasyonu var, yani durduğu yerde değer kaybediyor. dolar yerine kısıtlı varlıklar olan altın bitcoin daha mantıklı

eurobond cds yüksekken kazandırır
0
gurur
(16.08.23)
(16)

fahrettin koca vs imamoğlu

zalbarath
cumhur ittifakının adayı fahrettin koca olursaiyip istanbulda aday çıkarmazsa hdp de açıkça desteğini belli etmese bile aday çıkarmazsa sizce seçim sonucu ne olur?%55 alır mı fahrettin koca minimum?
cumhur ittifakının adayı fahrettin koca olursa

iyip istanbulda aday çıkarmazsa hdp de açıkça desteğini belli etmese bile aday çıkarmazsa sizce seçim sonucu ne olur?

%55 alır mı fahrettin koca minimum?
0
zalbarath
(15.08.23)
İstanbulda bir adayın %55 almasını zor görüyorum, başa başa yakın fahrettin koca alabilir, %49-47 gibi olabilir
0
atom karincanin torunu
(15.08.23)
Valla yüzde 55 ile olmasa bile alır gibi İstanbul'u (ha aday yapılır mı pek sanmıyorum)
Başkası olsa almaz derdim ama sağlık bakanlığının diğer bakanlıklara göre daha olumlu bir intibası var halk üzerinde. Akp'li olmayan ve ılımlı bakan bir kesimin de oyunu alır Fahrettin.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.08.23)
55 alir evet. imamoglunun oyle cok iyi bi intibasi yok ki
0
mess
(15.08.23)
Fahrettin Koca. Diğeri baştan aşağı reklam. Kendi de biliyor kazanamayacağını. Bu sebeple gözünü hazır koltuğa dikti.
0
lebenlius
(15.08.23)
imamoğlu cb yard. için uğraşacağıan istanbul için çalışsaydı kazanırdı bu seçimleri
koca mansuru bile zorlar da çok alakasız bir isim olur mesleği icabı
0
bir soru sorcam
(15.08.23)
istanbulda akp yüzde 55 alamaz. ama seçimi kolayca kazanır.
0
abelardo
(15.08.23)
Sağlık bakanından belediye başkanı olmaz. İmamoğlu açık ara kazanır.
0
useless
(15.08.23)
imamoğlu belediye başkanı olarak mansur yavaş'tan çok daha başarılı. Halk üzerindeki intibası da (kendi şehirleri için) çok daha olumlu diye düşünüyorum Yavaş'a göre.

Fahrettin Koca çok kötü bir aday olur ayrıca bence AKP adına. Fahrettin Koca'ya özel olarak sempatisi olan bir kişi olduğunu bile sanmıyorum. AKPli olan zaten AKPli diye oy verir ama tarafsız olanı çekecek herhangi bir özelliği yok Koca'nın. Bakanlık dönemi de başarısız yani kötü bir pandemi yönetimi ve sağlıkta "akp en azından hastanede sırayı bitirdi" lafının bile geçerli olmadığı kötü bir yöneticilik yaptı bakanlığı döneminde. Pandeminin ilk bir iki ayındaki sempati oyunu saymazsak halk intibası yüksek biri değil yani. Süleyman Soylu'yu falan anlarım da Fahrettin Koca çok alakasız bir aday olur, İmamoğlu sokağa çıkmadan kazanır neredeyse
0
nundu
(15.08.23)
İmamoğlu'nun en güçlü olduğu durum bu bahsettiğin durum olur ama onda bile akp alabilir.

Eğer hdp ve iyi parti ayrı aday gösterirse (bence gösterecek gibi) hiç şansı yok zaten.

Ek olarak, oranlar hakkında çok çıkarım yapılamaz bence çünkü genel seçimden sonra küsmüş ve sandığa gitmeyecek çok sayıda seçmen var bence.

edit: @nundu, Fahrettin Koca bir kesimin gözünde Abdullah Gül gibi "ortada" bir adam. Yani Chp'ye kızıp Akp'ye verebilecek potansiyeldeki kişiler mesela Soylu olsa nefret eder vermez, ama Koca'ya verebilir.
0
nhk ni youkosu
(15.08.23)
Ekrem İmamoğlu cb adayı gösterilseydi şu an ki Cumhurbaşkanımız olurdu.

Seküler ve muhafazakâr kesimden yüksek oy alacak tek isim İmamoğlu. F.Koca'nın şansı çok çok zor olur
0
ditu
(15.08.23)
Fahrettin Koca yeni bir Mehmet Özhaseki vakası olur. "Ankara'da Kayseri Belediye Başkanı'nın ne işi var" izlenimi oluşmuştu ve Yavaş seçimi 4 puana yakın farkla kazanmıştı.

Sağlık Bakanı ve belediye başkanlığı konuları çok alakasız. "Sağlık Bakanından belediye başkanı olmaz" yaklaşımı kabul görecektir. %55 oy alabileceğine kesinlikle inanmıyorum.
0
Lethe
(16.08.23)
Fahrettin Koca'yı aday yapıp risk almaz Ak Parti. %90 ihtimalle Murat Kurum İBB adayı olacak ve bu durumda bence İmamoğlu'nun hiç şansı yok.
0
faberkastelli
(16.08.23)
İmamoğluna türbeye eli arkada bağlı girdi diye bile soruşturma açtılar. Yani çalıştırmamak için her yolu denediler.
Ayrıca işgalci göçmenlerin en yoğun olduğu illerden birisi İstanbul. Ak parti için o oy oranları hayal.
0
parka
(16.08.23)
ben dahil cevremde imamoglu'na oy vermis hic kimse imamoglu'na vermek istemiyor. istanbul'dan ziyade chp baskanligi, cumhurbaskanligi icin calisip kendini sacma sapan kavgalarin icine soktugu icin.

gecen sefer kazanmasinin sebebi zaten haksiz bir iptal, ve binali gibi sonuk bir aday olmasiydi. gene oyle bir sey olmazsa sansi yok.
0
buenosdias
(16.08.23)
imamoğlu herhangi birinin hdp ve iyip desteğini alsa bile işi çok zor olacak. istanbulda bir aday yüzde 50 üzeri alamaz. şöyle alır chp imamoğlu dışı aday gösterirse diğer aday alabilir.
0
mikahakkinen
(16.08.23)
İmamoğlu ve Yavaş genel seçim sürecinde çok yanlış yaptılar.

İmamoğlu sonrasında bir şeyler yapmaya çalıştı ve deşifre oldu. Şimdi de İBB seçimi ile harcanıp, siyaset hayatı bitirilecek. Kılıçdaroğlu istifa etmeden seçime girilirse, pek çok belediye kaybedilecek.


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.08.23)
(4)

Eski araçların kasaları daha mı sağlam?

harmanyeri
Merhabalar.. 2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
Merhabalar..

2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
0
harmanyeri
(14.08.23)
eski kasaların mukavemeti belki daha yüksektir fakat kaza anında bu güvenlik dezavantajına dönüşebilir

yeni araçlarda çarpma anında kaporta şekil değiştirerek enerjiyi sönümlüyor sürücünün kazayı daha güvenli atlatmasını sağlıyor

fakat 2010 lar çok yeni bu değişim bence 90 lardan sonra başladı

böyle bir mühendislik farkı var
0
freebird5406_2
(14.08.23)
kasa haricinde bozulmama olarak da öyle olabilir zira makineler komplike oldukça bozulma ihtimali olan parça sayısı artıyor. Eski manuel araçların çoğunun maşallahı var (babam hala 2001 Renault Laguna kullanıyor mesela) Bu beyaz eşyalarda falan da böyle 1990 yapımı Arçelik hala çalışırken 2010 yapımı X marka bozulabiliyor.
0
nhk ni youkosu
(14.08.23)
eskiden günümüze doğru geldikçe: sert dış kabuk, yumuşak iç kabuk > yumuşak dış kabuk, sert iç kabuk. büyük kazalarda elektronik önlemleri saymazsak hayatta tutan bu.
0
onemoremile
(15.08.23)
bir arabanın bir çok yerde ömrü 10 yıl olarak yapılıyor artık, insanlar avrupada çok sık araba değiştiriyor, eski araba kullanma yüzdesi az, bu yüzden boşuna 50 yıllık araba yapmıyorlar.
0
ravenudon
(15.08.23)
(12)

hostesler neden hep güzel?

emenius sleepus
bu işin mantığı nedir? hepsi normal standartlara göre aşırı güzel fizikli kadınlardan oluşuyor. servis yapılırken çevreme bakıyorum bütün yolcular da hayvan gibi bakıyorlar. tek ben böyle düşünmüyorum galiba. bir tane ortalama tipli görmedim. hostlar da keza öyle uzun boylu yapılı güzel saçlı yakışı
bu işin mantığı nedir? hepsi normal standartlara göre aşırı güzel fizikli kadınlardan oluşuyor. servis yapılırken çevreme bakıyorum bütün yolcular da hayvan gibi bakıyorlar. tek ben böyle düşünmüyorum galiba. bir tane ortalama tipli görmedim. hostlar da keza öyle uzun boylu yapılı güzel saçlı yakışıklı herifler.

neden özellikle über güzel kızlarla yakışıklı erkekleri seçiyorlar? modellik mi yapıyor ki bu insanlar, güzel fizikli insanlara gereksinim duyma sebepleri nedir?
0
emenius sleepus
(14.08.23)
tip, para gibi. her sey degil belki ama cok cok cok sey.
0
baldur2
(14.08.23)
Çok da güzel olmaları gerekmiyor aslında, siz daha çok fiziğe odaklanmışsınız gibi.

Bu tip alanlarda genellikle belli bir dress code oluyor, kıyafet kalitesi belli bir standartta tutuluyor ve kişisel bakım konusu önemseniyor. Hatta birçok yerde kıyafet, ayakkabı makyaj malzemesi vs. alınması için ekstra para alınıyor hostesler için durum böyle mi bilmiyorum gerçi.

Güzellik, yakışıklılık kavramları büyük oranda bununla ilgili zaten. Boşuna demiyorlar çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır diye. Kişisel bakım mucizeler yaratır.
0
akhenaten
(14.08.23)
Türkiye'deki şirketler biraz daha dikkat ediyor bence.(sadece güzel değil erkekler de yakışıklı oluyor genelde) Özenli bir görüntü güven veriyor bence, mantıksız değil. Fakat British Airways'e, Easyjet'e falan binince daha orta yaşlı standart insanların hostes olduğunu görmüştüm.
0
nhk ni youkosu
(14.08.23)
Arkadaşım hostes, kendi aralarında bir estetik yarışı var.
0
batsinbudunya
(14.08.23)
@nhk ni youkosu'nin söylediğini yazacaktım. Onaylamış olayım madem, özellikle Easy-Jet ile uçarken, "ya bu teyze hala çalışmak zorunda mı evinde otursa rahat rahat" diyeceğiniz bir sürü hostes var. Bırakın güzelliği, kadın zar zor hareket ediyor gibi. Sanırım bizim gibi materyalizmin dibine vurmuş ülkelerde daha çok oluyor bu.
0
quaker
(14.08.23)
İşe alınırken fiziğin önemi bu olsa gerek. Bilerek güzel olanları seçiyor olabilirler.
0
volkandemircan
(14.08.23)
Ben de bizim dikkat ettiğimizi düşünüyorum belki emirates falan,
Alaska airlinesta kilodan hareket edemiyorlardı, amerikan havayollarında hiç bizimkiler gibi host/hostes görmedim.
0
wishmaythşngs
(14.08.23)
@akhenaten bence güzellik büyük oranda fizik ile ilişkili zaten. o yüzden onu belirttim özellikle. bakımlıdırlardır belki ama ben o kızların dümdüz gezseler de işteki gibi olmasa da ortalamadan güzel olduklarını düşünüyorum. sokakta gördüğüm diğer kızlar gibi olmuyorlar, daha güzel oluyorlar. özellikle seçip alıyorlar gibi. onu tuhaf bulmuştum.
0
🌸emenius sleepus
(14.08.23)
yazdığınızın aksine ben günümüzdeki hosteslerin o kadar da güzel olduğunu düşünmüyorum. eskiden daha güzelleri seçiyorlarmış.

havayolu biraz da prestij işi. hostesler sonuçta havayolunu temsilen orada bulunuyor, müşteri ile yani yolcu ile doğrudan temas kuruyor ve ev sahibi konumunda oluyor.

bu insanların en güzel görsellik ve davranışa sahip olmasını bekler yolcular.
0
tabudeviren
(14.08.23)
hostes olmanın fiziksel nitelikleri var, boy, kilo, görünür yerde yara,ameliyat, dövme olmayacak, saç kesimi şöyle olacak vs. vs. vs. kılık kıyafet, davranış kodları baya bir eğitimden geçiyorlar. meslek sırasında kaza geçirip yaralanırsa, kalızı iz falan olursa mesleğe devam edemiyor.

dünya güzelleri gibi değil ama hoş hanım ve beyler var evet. eskiden baya baya model gibi kişileri alıyorlarmış, uçmak daha pahalı, görece zenginler uçuyor, onlarında hepsi erkek, rekabet'de var, müşteri çekmek için en güzel kızları, en yakışıklı erkekleri arıyorlarmış. her bir alan için. yani sadece hostesler değil resepsiyondan temizlikçisine kadar.

Bu davranış müşteri profilinin değişmesi ile birlikte zamanla değişerek güler yüzlü hoş kişiler olarak devam ediyor.

buradaki amaçlardan biri de sizi iyi hissettirmek, dövmeli, façalı, saçları kazıtılmış biri görseniz stress'e girersiniz, otobüsde bir yere inersin de uçakta inemezsin, zamanla gerilirsin saçmalarsın, hoş insanların yanında biraz daha rahat edersin, stress seviyen azalır.
0
selam
(15.08.23)
bir sürü para verdiğin bi ulaşım aracında sana görsel olarak hitap etmeyen insanların mı hizmet etmesini istersin, yoksa çıtı pıtı alımlı güzel kadınların mı? bariz yolcu çekmeye çalışıyorlar işte.
bu arada ben de bayağı güzel olduklarını düşünüyorum özellikle türkiyedekilerin. eğer ortalama bir tip görüyorsanız onun mutlaka ingilizceden başka bir dili vardır, ondan olmuştur. aynı zamanda donanımlı da oluyorlar öyle eğitimsiz insanlar değiller.
0
melodramaticfool
(19.08.23)
çünkü boy ve kilo kriterleri var işe girişte
bu sınırları aşarsan ücretsiz izinle telafi etmeni bekliyorlar
gerisi yüz güzelliği ve bu işi yapmak isteyen insanların özgüvenli ve dış görünüşü iyi insanlar olması
biraz da ik seçiyor tabi
çirkin olduğunuz için elendiniz şeklinde beyan etmedikleri sürece sorun yok
0
bir soru sorcam
(19.08.23)
(6)

Pegasusus süper eko kabin bagajında?

japon balığı
sadece kol çantası mı var? Yurtışı biletimiz var. Kabin boy valiz+kol çantası yanımıza alabilir miyiz?Ya da sırt çantası+kol çantası?
sadece kol çantası mı var? Yurtışı biletimiz var. Kabin boy valiz+kol çantası yanımıza alabilir miyiz?
Ya da sırt çantası+kol çantası?
0
japon balığı
(13.08.23)
Kabin valizi var ama yanındaki çantalara da laf etmiyorlar. Devasa sırt çantalarına laf ederler sanırım sadece.
0
glamdr1ng
(13.08.23)
Alabilirsiniz. Makul boyutlardaki kabin bagajları (valiz, çanta vb.) sıkıntı çıkartmazlar. Ayrıca gündelik kullanım için sırt çantası, el-omuz çantası gibi şeyleri de getirebilirsiniz. Boyutları dikkat çekmediği sürece izin verilecektir.
0
burka
(13.08.23)
tr'den çıkarken sorun olmuyor ama avrupadan dönüşte sorun çıkma ihtimali yüksek.
0
scudman1
(13.08.23)
Peki kabin boy valiz+ dolu olmayan bir sırt çantası alabilir miyiz?
0
🌸japon balığı
(13.08.23)
Kurallara göre alamazsiniz ama çok oradaki personele bagli.
Geçen ekside vardi; Türkiye'den cikmislar, dönerken para istemisler el cantasi için
0
logisticsmanager
(13.08.23)
"1 bagaj" diye belirtiyorlar ama Türkiye içinde buna uyulmuyor. Yurtdışında bilemem.

Tamamen oradaki çalışanın inisiyatifinde gibi anladım ben. İsterse para da ödetebilir, göz yumup geçirebilir de. Ben geçen hafta TR içi bagaja 15kg valiz verdim, uçağa minik valiz + küçük sırt çantası ile girdim. (bu iki şey de en az 13-15kg vardı)
0
nhk ni youkosu
(13.08.23)
(12)

Uçağa termos bardakta çay kahve su vs sokabiliyor muyuz

regina phalange
Bir arkadaşım soktıgunu iddia ediyor ama tam inanamadım?
Bir arkadaşım soktıgunu iddia ediyor ama tam inanamadım?
0
regina phalange
(12.08.23)
'kapılar' güvenliğini geçmeden önce 100 ml üzerinde hiçbir sıvıyı sokamaz. termos bardağı boş geçirip kapıların bulunduğu yerdeki bir yerden çay, kahve aldıysa mümkün.
0
Flybutter
(12.08.23)
Sokabilir. Bazen esnek oluyor güvenlik. Sadece garanti değil.
0
andy kaufman
(12.08.23)
Dün uçtum elinde sallaya sallaya termosla girenleri görünce bildiğim her şeyi sorguladım hatta.
0
ruhen hastayim ben
(12.08.23)
geçen arkadaşım 500ml su şişesiyle girdi, kendisi unutmuş sonra şaşırdık hatta güvenlik ya fark etmedi ya da güvenliği gevşettiler. Havaalanlarında su vb. 60-70 lira olunca böyle bişey mi yapıldı diye düşündük ama güvenlik zaafiyeti yaratabilir bu sefer.
0
nhk ni youkosu
(12.08.23)
Yıllar önce Azerbaycan da başıma geldi. Aslında güvenliğin sıkı olduğu zamanlar. Dalgınlıkla kabin bagajına ustura ve dışarıdan alınma şarap koymuştum. Usturayi fark etmediler, şarap için de geç ama kimse görmesin dediler.

Yani mümkün ama istisnalar kaideyi bozmaz.
0
kisa
(12.08.23)
Ben birçok kez saw’da yurt içi yurt dışı farketmeden çantamla suyla geçebilmiştim. Hatta geçen hafta istanbuldan uçuşum vardı yurtdışına orda direkt yazmışlar suları atmanıza gerek yok diye baya herkes suyla falan geçti dönüşte gerçi attırdılar suları ama bunu anlatınca arkadaşım ben hep göstere göstere geçiyorum termosla diyince şaşırdım yani demek esnedi bu kural.
0
🌸regina phalange
(12.08.23)
ülkesine hatta havalimanına hatta belki adamına göre değişiyor. bi keresinde almanya'dan italya'ya uçarken bir poşet verdiler buna sığmayan her sıvıyı atacaksınız dediler.

dönüşte şehirden aldığım su elimde uçağa bindim.
0
bohr atom modeli
(12.08.23)
Normalde güvenlikten içeri sokamıyoruz. Ama içerideki starbuckstan alabiliyoruz mesela.

Ama güvenliğin esnekliğine göre içeri sokabildiğiniz şeylerin sınırı yok :D
0
invictae
(12.08.23)
Çoğu havaalanında güvenlikten girince içme suyu içebileceğiniz/şişeye doldurabileceğiniz sebiller var. Boş termos bardakla girip içeride su dolduruyoruz biz hep.
0
kobuzchu kiz
(12.08.23)
Kobuzchu kiz +1
Ama buna ek geçen lyon havalimaninda pet siseyi attirmadilar. Siseyi alıp bir şeyde baktilar (alet ne göremedim) sonra tamam diyip yolladilar. Ayni siseyi frankfurt havalimaninda attirdilar :)
Kısacası bazi yerlerde yeni teknolojilerle vs değişiyor olabilir. Ama termos vs giren kişi zaten icini bosalttiktan sonra güvenliği geçip tekrar doldurabilir.
0
logisticsmanager
(12.08.23)
Geçen uçak yolculuğunda davarın teki çantasındaki suyun kapağını iyi kapamamış ve haliyle su önce kabin bagajına ardından yolcuya akmıştı. Hostes bayağı uğraştı. Suyun aktığı çantanın sahibi de için sıvı bir şey yok deyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.08.23)
İsrailden uçarken her şeyi alabiliyorsun uçağa.
Ben de boş şişe/termos geçirip hep öyle dolduruurm, üçüncü havalimanında sebil var mesela sıcak/soğuk su. Orada dolduruyorum aldığım boş kapları.
0
kuehles blondes
(14.08.23)
(10)

Klimasız arabalar kışın nasıl ısınıyor?

giovanne
Eski arabaların bazılarında klima yok. Bu araçlar sadece soğutma mı yapamıyor? Mesela kışın araç içi nasıl ısıtılıyor?
Eski arabaların bazılarında klima yok. Bu araçlar sadece soğutma mı yapamıyor? Mesela kışın araç içi nasıl ısıtılıyor?
0
giovanne
(11.08.23)
bu zımbırtı sayesinde

en.wikipedia.org
0
rain when i die
(11.08.23)
Klimasız arabalarda kalorifer peteği var, yani kışın araç içini ısıtabilirsiniz. Mesela aşağıdaki görselde 92 model bir Broadway'in kalorifer düğmelerini görebilirsiniz:

i.ytimg.com
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(11.08.23)
Motorun sıcaklığını içeri veren sistem sayesinde ısınıyor.
Araba ilk çalıştığında motor ısınana kadar sıcak hava gelmez. Aracına göre değişmekle birlikte ilk 3-5 dakika gelen hava sıcak olmaz.
0
michael_knight
(12.08.23)
Yeni arabalar da klimayla ısınmıyor ki motor sıcaklığıyla ısınıyor, klimayı camdaki buğuyu çözmek için açıyoruz sadece.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.08.23)
araba çalıştıktan sonra motor ısınmaya başlar. ısınan su ilerleyen zamanlarda kaynamasın diye radyatörde devir daim ettirilerek soğutulur. amaç suyun 100 derece altında kalmasını sağlamak ve motoru optimum sıcaklıkta tutmaktır.

ayrıca bu sıcak su, hava filtresinden süzülerek gelen havanın ısıtılması ve fan yardımı ile araç içine verilmesi için de kullanılır. fan veya kalorifer olarak da adlandırılır hatta çorum kaloriferi olarak da isimlendirildiği olur.

bu sayede eski yeni bütün araçlarda belirli bir süre motor çalıştıktan sonra araç içini ısıtabilirsiniz. (tabi termostatınız arızalı değilse :)
0
bravoteam
(12.08.23)
we call it çorum kaloriferi

gerçekten müthiştir. 5dk içinde araba hamam gibi olur:)

eksisozluk1923.com
0
artci sarsinti
(12.08.23)
araç klimaları evdeki klima gibi değil sadece soğutma yapıyor, ısıtmayı motor üzerinden yapıyorlar. motor ısınmadan araç içi ısınmıyor, buğuyu çözmek için de araç içerisindeki nemi alıyor.
0
vincenzo
(12.08.23)
Araçlardaki klima sadece soğutma işini yapıyor zaten, ısıtma işi eski ilkel yollarla devam. Motorun ısısı kışın araç içini ısıtmak için kullanılıyor. Klima sadece soğutma amaçlı kullanılıyor.
0
solo
(12.08.23)
Şahin'de bile kırmızı ve mavi simgeleri hatırlıyorum ısıtma ve üfürerek soğutma şeyi vardı sanki. Basit fan düzeneğidir herhalde.
0
nhk ni youkosu
(12.08.23)
@nhk ni youkosu: şahin'deki maviye çevirince soğuk üfleme şeyi "ısıtmama" anlamında. onda klima da yok. sıcak tarafa (kırmızı) çevirince motor sıcaklığı ile ısıtıyor, soğuk tarafa (mavi) çevirince ısıtmıyor, dışarıdan gelen hava neyse onu üflüyor.
0
kibritsuyu
(12.08.23)
(7)

afrika'daki bu ülkeler hk söylenen bu sözler doğru mu

biseysorcaktim
https://pbs.twimg.com/media/F2h-JPtXcAArjJx?format=jpg&name=largebu ülkelerin tarihini bilmediğim için merak ediyorum. çünkü bu caps'te yer alan ifadelere benzer ifadeler çok kez duydum. afrika'yı sömüren, onları köleleştiren bi çok ülke var. ama hiç sömürü olmasaydı da acaba yine benzer durumda ola
pbs.twimg.com

bu ülkelerin tarihini bilmediğim için merak ediyorum. çünkü bu caps'te yer alan ifadelere benzer ifadeler çok kez duydum.

afrika'yı sömüren, onları köleleştiren bi çok ülke var. ama hiç sömürü olmasaydı da acaba yine benzer durumda olacak mıydı?

caps'teki ülkelerde hala beyaz adam etkisi var mı?

(cevapları yarın okuyacağım, teşekkürler)
0
biseysorcaktim
(10.08.23)
tarihlerini bilmem ama bu durum tavuk yumurta ilişkisini hatırlatıyor bana.

sömürüldükleri için mi geriler yoksa zaten geri oldukları için mi gelen direkt sömürebildi/sömürebiliyor? bence ikisi de birbirini besliyordur.
0
nhk ni youkosu
(10.08.23)
Dünyada hiçbir devlet diğerlerinin refahı için uğraşmıyor bence en önemli nokta bu. Birlikte hareket eden devletler dahi kendi grupları içerisinde öne çıkmak için politik münakaşalara giriyor.

Yani refaha ulaşan devletler bunu hiçbir zaman başka devletlerin yardımlarıyla değil, aksine kendilerini bastırmak istemelerine rağmen yapıyor.

Bu açıdan bence evet, bu kadar yine böyle olurlardı.

Toplumların da kişiler gibi belli öncelikleri olur. Eğer toplum eğitim, gelişim, strateji gibi konuları önceliklendirmek yerine daha farklı arayışlara girer ve bu süreçte de diğer devletler tarafından dokunulmamak isterse bu gerçekçi bir beklenti olmaz. Dünya böyle işlemiyor, hiçbir zaman böyle işlemedi, hiçbir zaman da böyle işlemeyecek sanırım.

Bakın devletler içerisinde, o devletin karakterine göre o ülkenin vatandaşları görece eşit haklara ve fırsatlara sahip olabilir ancak ülke sınırlarından çıkıp ülkeler arası ilişkilere gelindiğinde tamamen orman kuralları hakim.

Ülkeleri birer kişi gibi düşünüp yaptıklarını kafanızda canlandırınca bu daha iyi görülüyor.

Keşke böyle olmasa, ama bunun böyle olmaması için ya dünyadaki bütün ülkelerin masayı devirmeden bir uzlaşı içine girmesi gerekiyor ya da dünyanın tek bir elden yönetilmesi. İkisi de çok mümkün değil.
0
akhenaten
(10.08.23)
Tanzanyada bulundum. halkta inanılmaz bir ingiliz hayranlığı var. bize medeniyet getirdi para getirdi turizm getirdi diyolar. kimse bizi sömürdü demiyo. çünkü sömürülmeden önce daha kötü durumdalarmış.
0
hobarey
(10.08.23)
Bu son zamanlarda sağcılar tarafından popülerleştirilen "Ya sömürdük, köleleştirdik de sanki yapmasak farklı olacaktı" söylemi. Ülkelerin gelişmişliği, medeniyet seviyesi vb. tartışılır ancak bu durum Afrika'nın neredeyse tüm yakın tarih boyunca sömürüldüğü ve ülkelerin şu anki hallerinin kökenlerinde de bunların etkisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Batılı ülkeler her fırsatta doğal kaynaklarını sömürmüş, insan kaynağını köleleştirmiş, daha kolay nüfuz edebilmek için farklı kabile ya da ülkeleri birbirine düşürmüş, işlerine gelmeyen biri iktidara geldiğinde darbe yaptırmış... Bunların hepsi yıllar boyu, tekrar tekrar yaşandıktan sonra "Yea zaten onlar olmasa da farketmezdi" demek bir nevi "Bu ırkların kendisinde bir problem var; beyazlar kadar ahlaklı/akıllı/çalışkan/kontrollü değiller" demek.
0
salihdt
(10.08.23)
Corumlu Amir diye bir youtube kanali var, adam çad'li, supermarket videosunda, somurgenin modern bir sekilde devam ettigini soyluyordu. Tipki ingiltere-hindistan'da oldugu gibi, hammadde satin alip islenmis urunu cok daha pahaliya satiyorsun, marketini domine ediyorsun. Yoksa illa boynuna tasma takilmiyor.

"Tufek mikrop celik" diye bir kitabi oneriyorlar ben de okuma firsati bulamadim.

Bir de kimse somurmese dahi, adamlarin topraklari corak, yagmur yok, hava asiri sicak bunlar da etken. Kitap buna da deginiyordu herhalde.

Benim arkadasin arkadasi da fasli. O da seviyor fransayi, "somurulmek harika bir sey" demiyor tabi. Somurulme olarak gormuyor. Yapabilecegin bir sey de yok sonucta.
Cok sukur tarih boyunca bagimsiz olmusuz. O duygulari anlamamiz biraz zor bence bu nedenle.
0
WithWorth
(10.08.23)
Bu herseyin sorumlusu Amariga ve İsrail diyenlerin uydurduğu temelsiz bos masal.

Modern devletlerin sekillendigi ve sanayilesmenin de costugu 19.20. Yüzyıllarda bu afrika devletleri gevşek feodal/kabile düzeninde yaşıyorlardı. Haliyle teknoloji yok onu geç artı ürün yok. Kabile savaşları var. Üstüne coğrafya çoğu yerde modern bir devletin devamlılığını sağlayacak kaynaklardan yoksun.

Haliyle sömürüye işgale ilhaka çok açıklar.

Avrupa devletleri kaynakları ve insan gücünü sömürdü lakin somurebilmek için bile bir teknolojik altyapı hizmeti sağladılar. Yani tamamen kendi hallerinde bırakılsalardi bugünkünden daha beter olacaklardı.

Yani somurulmeselerdi mutlu mesut yaşayamayacaklardi. Ezbere konuşmalar hep.
0
wilhelmwasmuss
(10.08.23)
doğru biraz ya. ulusların düşüşü diye bir kitap var burada detaylı anlatıyor. bu biraz sarmal gibi bir şey. bundan kurtulmak mümkün değil pek. bu bazen halkların elinde olmayan nedenlerden oluyor. ülkenin içinden geçen nehir bile etkili olabiliyor bu tarz şeylerde.

merkeziyetçilik veya feodalite gibi orta çağ sistemleri bile bugünün medeniyetlerinde mimari, sanat, ekonomi gibi olguları etkiliyor.

keza bizim bugünkü durumumuz binlerce yıllık geleneğin bir sonucu. insanlar böyle. atatürk uğraşmış ama olmuyor tam olarak hiçbir zaman.
0
bohr atom modeli
(11.08.23)
(7)

Macbook Air M2 vs Macbook Pro M2

molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
Merhaba,13" Air vs Pro çelıncında hangisini tercih etmeliyim? Pro'da yapıp Air'da yapamayacağım bir şey olur mu?
Merhaba,

13" Air vs Pro çelıncında hangisini tercih etmeliyim? Pro'da yapıp Air'da yapamayacağım bir şey olur mu?
0
molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
(08.08.23)
Ne maksatla kullanacağınızı yazmamışsınız ama donanımsal olarak ikisi -neredeyse- aynı. Air olanda gpu’yu 8 ya da 10 çekirdekli seçebiliyorsunuz, pro ise direkt 10 çekirdek gpu ile geliyor. Bir de pro’da fan var. Grafik/video işleme yapacaksanız fanı olduğu için pro daha iyi olabilir ama pratikte aman aman bir fark yaratacağını sanmıyorum. Yine de karşılaştırma videolarına bakarsınız.

Gündelik kullanım, içerik tüketimi gibi konularda hiçbir fark olmaz pil ömrü dışında (pro’nun pili biraz daha büyük).
0
orient blue
(08.08.23)
Ben de günlük kullanım için alırken arada kalmıştım, yeni tasarımdan dolayı Air m2 tercih ettim. Eğer ikisinin de base modelinden bahsediyorsak zaten arada hissedilir bir performans farkı olmayacak. Pro'ya çerçeve ve kasası kalın olduğu için kanım ısınmadı. Touchbar ve fanı da göz ardı edebileceğim şeyler olduğu için air'den yana kullandım tercihi
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(08.08.23)
İşlemci yükünüze göre değişir. Yapamayacağınız şeyler olmaz da daha uzun sürede yapacağınız şeyler olur diyelim.

Ama bi image, motion, video, 3d, müzik prodüksiyon programı kullanmayacaksanız. Çok kıllı hesap kitap yazılımları uzun uzun çalıştırmayacaksanız. Web'dir, Videodur, office'dir light editing vs'dir deli fark yapmaz. Aradaki fiyat farkına air'in ram'ini arttırırsınız hatta.
0
hedep
(08.08.23)
Pro varken Air'e bakılmaz. Bakılırsa da tek sebep maddi durum olabilir.
0
alessandro del pieroglu
(08.08.23)
Mağazada inceledim, tercihim Pro olacak. Sebepleri de söyleyim: Hoparlör Pro'da açık ara önde. Trading programları kullanacağım için yine Pro önde. Fanı olduğu için yine Pro önde. Şarjı bir tık daha iyi gittiği için yine Pro önde. Air'a göre dezavantajı evet boyutları ve 160 gram daha fazla olan ağırlığı. Fakat saydığım durumlara göre Pro kazandı.
0
🌸molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
(08.08.23)
13" pro gerçek pro değil. Gerçekten anlamlı bir güç artışı isteniyorsa 14" 'm2 pro' işlemcili modellere bakmak lazım. (hatta daha da gerekiyorsa m2 max)

hoparlör pil vb. konularda iyileşmesi için belki tercih edilebilir ama ben ya 13" air ya da 14" pro alırdım ki öyle yaptım. Taşımak için m1 air almıştım, sonra pc'yi satıp tek cihaz m1pro'lu mbp'ye geçtim.
0
nhk ni youkosu
(09.08.23)
14" benim için 13"'in yanında tasarımdan kaybediyor, kaba gözüküyor :) m2 max'lı bir performansa ihtiyacım olmayacak.
0
🌸molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
(09.08.23)
(6)

Kill Bill Neden Güzel Bir Film?

burka
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Fil
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.

Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Film okuması" denilen şeyi yapıp yapamadığımı tam olarak bilmediğimden ve Kill Bill'in hep övülen bir film olduğunu duyduğumdan aklıma bu soru takıldı. Bu filmin övülen yanı nedir? Ne onu güzel bir film yapıyor?
0
burka
(02.08.23)
çekim teknikleri sinema tarihinde çok yeni ve özgün olmasına rağmen çok iyi harmanlanmış ve filmde sırıtmıyor.

uma thurman bile sırıtmıyor filmde. rezalet bir oyuncu normalde kendileri.
0
duyurukullanıcısı
(02.08.23)
Post-modernizm ve kitsch anahtar kelimeleri üzerinden bir bak. Mesela Pulp Fiction'da zaman çizelgesini (o zamana göre) çok acayip kullandığı için çok övülmüştü. Başta ölen adam sonra tekrar ortaya çıkıyor çünkü geçmişi tekrar anlatılıyor. vs. Kill Bill'de de Çin filmlerine göndermeler, popüler müzikler, renk kullanımı vs. çok stilize ve çok keyifli.
0
nhk ni youkosu
(02.08.23)
Kendimizi intikam almak isteyen kişinin yerine koyuyoruz. "O" oluyoruz. Çok sevdiğim bir seri. Dövüş sporlarına meraklı olduğum için (karate yaptım) ilgimi çekmişti. Hatta karate yapmamda bu filmin etkisi olmuştur. Dayanıklı olmak, hedeften vazgeçmemek, sabırlı ve istekli olmak, soğukkanlı olmak gibi bir sürü şey öğretiyor aslında film.
0
dissendium
(02.08.23)
en iyi intikam filmlerinden biri, müzikleri yeter. yıllarca ıslık melodisinden dolayı önyargılı yaklaşmıştım. izleyince müptelası oldum.
0
nothing in my way
(02.08.23)
kill bill çok özel ve güzel film.
en önemli özelliği asya sinemasının bazı tekniklerini, abartma özelliklerini, atmosferin yavaştan hızlıya bir anda geçmesi vb şeyleri amerikan filmine sokması.
hikayesi güzel, karakterlere tek tek eğilmiş.
hikaye anlatımı güzel, en sonuna kadar hep bir merak var, ilerleyen ve üstüne koyan bir anlatımı var.
müzikleri kostümleri güzel.
onitsuka tiger kült oldu
ve daha bir çok detay var.
0
abelardo
(02.08.23)
tarantino hipnozu. her şey o kadar sıradan ilerliyor ki. diyaloglar, hikaye, akış. sıradanlığa karşı sıradışı bir sadakat var. bundan kesinlikle ödün verilmiyor. ilk akla gelen şey sıradandır. her hangi bir sahnede senin ilk aklına gelen şeyi birkaç saniye sonra izliyorsun. ama bunu dünyada bu kadar kaliteli ve hastalık derecesinde takıntılı işleyen biri yok. en uçuk kaçık bir sahneyi izlerken bile bak şimdi kesin terastan atlarken kılıçla 3 elemanın birden kafasını kesip yerdekinin kalbine saplayıp dizinin üstüne konacak diyorsun ve buna yakın şeyler oluyor. bu da seni bir sonraki sahne için hipnoz ediyor. çekirdek çitleme gibi. bırakamıyorsun, oluk oluk akıyor. hem kan, hem film.
0
onemoremile
(03.08.23)
(2)

Kredi kartı ile dolar cinsinden alışveriş

trmntr
Kredi kartından dolarla alışveriş yaptığımızda alışveriş saatindeki kur mu dikkate alınıyor, ne zamanın kur fiyatı üzerinden hesaplanır?
Kredi kartından dolarla alışveriş yaptığımızda alışveriş saatindeki kur mu dikkate alınıyor, ne zamanın kur fiyatı üzerinden hesaplanır?
0
trmntr
(02.08.23)
Hiç dikkat etmedim ama o an direkt ekstremde görebiliyorum, sonradan değişmiyor. O anki kurla alıyor demek ki.
0
ruhen hastayim ben
(02.08.23)
zamanında açık provizyonda görünenden farklı geçtiğini gördüm, hatta bunu fark etme sebebim sanal kartımın eksi bakiyeye düşmesiydi.
0
nhk ni youkosu
(02.08.23)
(5)

USB belleğe kurulabilen işletim sistemi

prole
İşletim sistemini yanımda taşıdığım usb bellekten çalıştırmak istiyorum. Bunun için en uygun (kompakt, hafif, stabil) işletim sistemi hangisidir (bir linux sürümü vardı böyle ama hatırlamıyorum. Windows oluyor mu?)
İşletim sistemini yanımda taşıdığım usb bellekten çalıştırmak istiyorum. Bunun için en uygun (kompakt, hafif, stabil) işletim sistemi hangisidir (bir linux sürümü vardı böyle ama hatırlamıyorum. Windows oluyor mu?)
0
prole
(31.07.23)
tüm iletim sistemleri olur,
ama önce rufus tabi
0
mtgs
(31.07.23)
@mtgs arkadaş usb den kurucam demiyor. Harddisk yerine usb ye kurucam diyor.
0
Tisatiaşer
(31.07.23)
Aradiginiz sey persistent bootable, ventoy rufustan iyidir ama bunu yapiyor mi builmiyorum
0
lapaz
(31.07.23)
Kali, slax veya mint linux olabilir.

Usbden kurulu sistem için özellikle masaüstü sistemlerde kasa arkasındaki USB girişlerini kullanın. Ve her daim "donanımı güvenli kaldır"ın.
0
diyecevaplandı
(31.07.23)
(bkz: Tails)
oluyor ama internete bağlanmakta zorluk yaşamıştım çünkü TOR ile bağlanıyor amacı güvenli olmak.

Düz Linux sürümleri varsa daha iyi olabilir.
0
nhk ni youkosu
(31.07.23)
(5)

Kira geliriniz kac olsa emekli olurdunuz

lapaz
?
?
0
lapaz
(31.07.23)
1500-2000 doların karşılığı TL kira gelirim olsa ve kendi oturduğum yer de benim olsa (bu "hiçbir şey yapmasam da aç kalmam" sınırı bence), kafama esen girişimi yapabilirim. Emeklilik derken, başkasının işinde çalışmam ama kendi kafamdakileri yapıp yine para kazanırım yani.
0
nhk ni youkosu
(31.07.23)
aylık 500 bin
0
yanlishayvan
(31.07.23)
$5k
0
abi bi dizi buldum on numara
(01.08.23)
2-2.5k$ gayet yeterli
0
bobinhoo
(02.08.23)
Evim kendime aitse 2000-2500 dolara krallar gibi yaşarım.
0
synesthesia
(04.08.23)
(12)

dunya ne zaman sarpa sardi?

antikadimag
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi.
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.

yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi. dunyanin her kosesindeki insanlar ayni hikayeleri takip etti. harry potter yazildi, lotr serisi cekildi, star wars'in prequel'i cekildi. bence inanilmaz uretken bir donemden gecildi. bugun insanlarin hala izledigi friends tam da bu donemlerin eseridir. avrupa yakasi gibi bir dizi vardi ana akimda mesela.

turk sinemasinda hala izledigim kaliteli filmler bile hep bu donemden. her sey cok guzel olacak, gora, hokkabaz, organize isler, pardon, vizontele, yahsi bati. cem yilmaz filmleri bile sarpa sardi adam ali baba ve 7 cuceler, ersan kuneri gibi seyler cekmeye basladi.

bugun geldigimiz noktada ise kaliteli uretkenligin dustugunu, ortalamaya hitap eden islerin onem kazandigini goruyoruz. sanki zamanin ruhu degisti ve bu yeni durumu hic begenmiyorum. nufus korkunc yukseldi, butun dunya onu alinamaz sekilde muhafazakarlasti. her ulkede diktatoryel tipler gemi aziya aldi.

son 10-15 yildir mesela sinemada marvel filmleri var. (sevenleri kusura bakmasin) veya gecmiste cekilen efsanevi filmlerin sequelleri veya remakeleri yapiliyor. uretim hizi dustu. jurassic park, star wars, lotr'un devami cekiliyor yeni bir seyler uretilecegine. gecen top gun maverick cekildi.

futboldaki cesitlilik messi-ronaldo rekabetine dondu. kuresel isinma ciddi bir sorun haline geldi, goc olaylari hiz kazandi. sosyal medyada cok etkilesim alan bayagi isler cok onem kazandi. salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu. ozellikle sosyal medya denen ortam averaj insana bir ses verdi. can egrisine gore sayilari cok olan mediocre insanlar direksiyona gecti.

ozetlemek gerekirse ikinci dunya savasindan sonra ozellikle 60'larda baslayan cinsel devrim, ozgurluk, refah bir sekilde calkantili olarak 90'larda ve 2000'lerde pik yapti ve 2010-2012 gibi dususe gecti diye yorumluyorum. gittikce de problemlerin buyudugu, islerin krize dogru gittigi bir doneme girdik.

siz ne dusunuyorsunuz? sozluge yazacaktim da orada da abuk subuk basliklarin arasinda kaybolacak, once burayi denemek istedim.
0
antikadimag
(30.07.23)
hocam bence sen tarihi kişisel tarihine göre yorumluyorsun
0
freebird5406_2
(30.07.23)
Bu benim de kafamı meşgul eden bir konu. Sürekli kötüye gidiş var. Bir yerden sonra değişir güzelleşir diyorsun ama aksine daha da kötüye gidiyor.

Gelişen teknolojiyle birlikte alışkanlıklar değişti. Jumanjiler, evde tek başınalar tarzı filmlerin oluşabileceği insan ilişkileri barındıran bir dünya yok artık. Nufus artışı, iklim krizi falan derken de insanlar geçim derdine düştü. 90 larda tek maaşlı 2 çocuklu aile ev falan alıyordu. Yeni normal bu deyip ona göre yaşamak lazım.
0
roe
(30.07.23)
Kültür bazen yükselir bazen düşer. Bu hep böyle olmuş. Referansımız Rönesans ise bugün çöküş yaşıyoruz. Koca yapıların tavanına kusursuz biçimde çizilen resimler bugün yaratılmıyor. Onları yaratacak sanatçı yok, sanat anlayışı yok. Enstrüman kullanmadan elektronik seslerle yapılan müzikler sanat olarak görülüyor. Klasik müzik dinlemek elitlik olarak görülüyor. Hatta dalga konusu oluyor.

ABD'de kölelik vardı. Siyahiler ayrı lavabo kullanıyordu. Bugünkü konumları büyük ölçüde farklı. Biz savaş görmedik. Osmanlı'nın burnu savaştan çıkmadı.

Son 30 yıl insanlık tarihinde bir şey değil. Dünya aslında hep kötü bir yerdi. Mutlaka bir yerde kötülük vardı. Söylemek istediğin şeyi anlıyorum ama o zamanlar da aslında o kadar iyi değildi. Harry Potter'ı sinemada izlemiş insanım ama o zamanlar eğitim kötüydü. Akıllı telefon yoktu. Bilgiye ulaşım sınırlıydı.

Cem Yılmaz çağa ayak uydurmak zorunda kaldı. Çok iyi film olmadıkça kimse sinemaya gitmiyor. Netflix için dizi yapmak daha mantıklı gelmiş olabilir.

Bu konuda bir sürü şey söylenebilir ama hepsi aynı şeye çıkıyor.
0
dissendium
(30.07.23)
Freebird +1

Dünya hiçbir zaman böyle borsa gibi yükselip durmadı ki. Biraz tarantino falan bakarsaniz nasıl belli donemlerin filmlerinin kötü olduğundan, sinemada altin donemden falan bahseder. Bu hep böyledir.

Yani bence çok karamsar bakiyorsunuz. Evet küresel isinma vs sıkıntı. Ama "bundan sonra yokuş aşağı" gibi bir bakis acisina sahip değilim.

Bence o zamanlari su an yasamadiginiz için böyle diyorsunuz. Hatta geçen podcastte dinledim, komedyenler new york eskisi gibi olmaya başladı diyordu (güzel anlamda).

Neyse yani türk sinemasini bilemem de dünyada hala güzel isler falan var çok. Ha evet filmlerin bütçesinin artmasi ile firmalar risk almıyor da bu her zaman böyle gitmeyecek ki?
0
logisticsmanager
(30.07.23)
bence nüfus ile ilgili bunlar.
Nüfus katlandıkça zeka daha ortalama olmaya başladı ve eskiden yaratıcı insanlar üste çıkabiliyorken artık çıkamıyorlar. Oransal olarak yine aynı sayıda olabilir ama pasta hayvan gibi bölünüyor, pasta büyüyor mu emin değilim.(çok iyi işleri göremiyor olabiliriz veya hiç yapamıyor olabilirler)

Sinemadan örnek vermişsin, direkt George Lucas şöyle diyor, onlar sinemaya başlarken 60 sonu 70'lerde stüdyo yöneticileri okuldan çıkan gençler sinemayı biliyor biz pek bilmiyoruz diye bunlara güvenip istediklerini yapmalarına izin veriyormuş. 90'lar sonrası business daha önemli olmaya başlamış. Yine birkaç başka yapımcının röportajından şeyi dinlemiştim, eskiden orta seviye filmler yapılabilirken (90'lardan sevdiğin dram veya komedi filmlerini düşün) şimdi ya çok düşük bütçe korku filmi olup milyonlar kazandıracak, ya 200m dolarlık koca bütçe olacak ki insanları sinemaya çekebilsin. Orta sınıf sadece toplumsal olarak ölmüyor, orta düzey sanat da ölüyor.(çünkü kar ettirmiyor)

Bilgisayar oyunları da aynı şekilde. Remake'ler geliyor sürekli. Yeni bir şey üretip risk alacak para yok kimsede. İşin kötüsü bu olay tutuyor, bu eldeki ürünleri evirip çevirip tekrar satıp işleri yürütebiliyorlar.

Aslında fast food gibi, çok insanı beslemek için hızlı ve ucuz yemek yapman lazım. Kültür endüstrisinde de durum bu.
0
nhk ni youkosu
(30.07.23)
söylediklerinde bir hata yok, geçmiş romantizmi de yok. kendi içinde doğruları olan düşünceler. ancak genel bir perspektif ya da geniş bir açıyla bakmanız gerektiğini düşünüyorum. sinema için söylediklerine tamamen katılıyorum ama o çok sektörel bir durum. özellikle son 3-5 senedir neredeyse film dizi çıkmadı.

kalanlara gelecek olursak, dünyada refah inanılmaz derecede arttı. ulaşım-iletişim korkunç hızlı, hizmet ve servisler bugün en vasat insanın bile bir kaç asır öncenin insanına göre çok çok üst seviyelerde. hal böyle olunca da vasatlık da yanında geliyor. maalesef eski videolara veya fotoğraflara bakınca herkes o tarihte onu yaşıyor sanıyoruz. mesela fransa'da 1930'da sinemaya giden aile diye video paylaşılmış herkes çok şık ve herkes altında ülke nerden nereye geldi tüh diye feryat figan etmiş. o yıllarda avrupada dahi kırsalda geçim sıkıntıları vardı, ingiltere'de 1945-1950 arası karneyle un dağıtılıyordu falan. bırak 1940'ı, anadoluda çoğu yerlerde 1980'de bile açlık kıtlık yetersiz beslenme. başka biri çıkıp 50 yıl öncenin bodrum'u, istanbul'u diye foto paylaşmış sokaklar boş her yer geniş yeşil altına da herkes isyan etmiş "yazık ettiniz bu ülkenin insanına, yazık oldu geleceğine" denilmiş, ama sözde acındıkları ülke insanı tuvaleti lambası bile olmayan köylerinden kalkıp geldikleri için bugünler yaşanıyor, yani söylenen ve hayal edilen çelişkili durumlar.

sanat harici, kalan kısımlar da teknik bir problem yok. muazzam bir büyüme, üretme ve tüketme var. ekonomik aktivite maksimum karlılık ve hizmet ile devam ediyor. artık öyle bir zamana giriyoruz ki adamın cebinde dünyanın her yerini saniyelik takip edebileceği teknolojisi cebinde ama benzerini koluna takamadığı için dert ediniyor, yüzbinlerce yıllık insanlık tarihinin sadece son yıllarında erişebildiğimiz her an her sıcaklıktaki su ile duş alma keyfinin tadını çıkarmayı bırakıp masaj tazyikli duş başlığı peşinde koşuyor. bu kafayla bakmamalıyız. dünyadaki bir çok insanın dede ve neneleri doğdukları yerlerden 100 km dışına çıkmamışken şu an herkes her yere saatler içinde uçabiliyor. çok acayip çağdayız. ırkçılık olsun diye ülkeler ve insanlar hakkında konuşmak istemiyorum ama 100 sene önce köle olarak ormanlarda ya da fabrikalarda kullanılan insanların torunları bugün bir kaç aylık birikimleriyle dünyanın her yerine gidebiliyorlar, okul okuyup başardıkları durumlarda kendilerini köle yapan ülkenin yönetimine kadar çıkabiliyorlar.

ayrıca 1300-1700 arasındaki yüzlerce yıla ve o çağda 15-20 ülkenin tamamında ortaya çıkmış, sanat edebiyat eserlerine bakıp 2010-2020 arası ile kıyaslamak adil gelmiyor.

ha dünya bu şekilde gider mi? gidişat artık her insanın bir daha açlık, kıtlık çekmeyeceği, nispeten rahat edeceği bir yer olarak görünüyor ama artık erişilemez bir zengin sınıfının da oluşacağı gerçeği de var. harari gibi tarihçilerden tut, ekonomistlere kadar herkes bunu söylüyor.

son olarak ise nüfus ciddi bir düşüş trendine girdi, tüm dünyanın 2100 nüfus beklentilerine bakabilirsin. hatta şunu da ekleyeyim www.visualcapitalist.com elon musk'ın da dediği gibi dünyanın önündeki en büyük risk bu. 50-70 içinde aşırı modern otomasyonlaşıp robotlaşamazsak çok kötü ve yaşlı bir dünya olarak yok olacağız
0
avatar is back
(30.07.23)
2008
0
lapaz
(30.07.23)
Tabii ki Harambe öldürülünce
0
mirty
(30.07.23)
Güzel soru güzel yorumlar, bu biraz yaşla alakalı biz en fazla 90 ları gördük o sebeple 2010 sonrası çöpleşti derim ama 70 leri görenler 90 sonrası diyebilir.
0
basond
(30.07.23)
o kadar derin ve saatlerce sohbet edilebilecek bir konu ki. aklımdan geçenleri yazmaya çalışayım.

bu tip konularda çıkarımlar yapabilmek için tarih ve coğrafya konusunda çıkarımlar yapabilecek kadar da olsa bilgi sahibi olmak çok yerinde olur. bugün yaşadıklarımız ne ilk ne de son olaylar. şöyle çıkıp bir anadolu'da, batı ege'de turlayınca antik çağ ve helenistik dönemde nasıl bir medeniyet ve kültür seviyesinin olduğunu görebiliyoruz. ama tarihsel bilginin derinine inince bugün "antik" olarak nitelendiriğimiz o kentlerde elit kesim, halk, işçiler ve köleler var. o zenginliği de kültürü de herkes yaşayamıyor. ama her kentin bir tiyatrosu var neredeyse, kütüphanesi var, agorası var yolları var. ama o gelişme eğrisi nasıl oldu, neler bu gidişatı olumlu etkiledi ama sonra yıktı bunları bilmek gerek. kültür etkileşimle alakalı. ama etkileşimin farklı yolları var. ticaret bir etkileşim, göç bir etkileşim, savaş bir etkileşim. bu etkileşim ticaret ile olursa zenginlik oluşuyor ve o şehri yapıp, içerisine tiyatrosunu, kütüphanesini koyabiliyorsun. ama savaşla olursa yıkım oluyor. daha sonra orada yaşayan topluluğun sosyal, kültürel, ekonomik seviyesine göre orası tekrar şekilleniyor.

sinema konusuna gelip bahsi daha daraltırsak, bence bu konu tamamen bir marketing odaklı entertainment konusu. kültür aktarımı ve yeni pazarlar yaratma ve tüketimi körükleme üzerine kurulu bir sektör diyebiliriz bunun için. standart filmlerinden yüksek bütçeli kültlere kadar aslında hem kendi pazarını yaratan hem de farklı pazarları besleyen bir araç. bana kalırsa 2000'lerden sonra özellikle ABD kendisini üretim hub'ı olarak değil de beyin olarak konumladı ve dijital odaklı sektörlere yatırım yapıldı. bu noktada da artık ABD'nin sinema ile kültür aktarmaya ihtiyacı yok. bunu veri toplayarak dijital medya üzerinden 20. yüzyıl dinamiklerinden daha farklı yapıyor. topluma verilen de bu olduğu için toplum da buradaki yerini aldı ve burayı tüketmeye başladı. belki bu noktada biraz "veri" konusunun insanı geliştirmesi veya tekdüzeleştirmesi üzerine konuşmak veya tartışmak mantıklı olur.

toparlayacak olursam, yukarıdaki arkadaşın link olarak attığı grafiğe geleceğim. geçenlerde bu konuda düşünüyordum. şu anda yaşanan göç hareketinden dolayı veya başka sebepler de olabilir içinde yaşarken biz çok anlayamasak da da dünyada nüfus artış hızı yavaşlıyor. projeksiyonları ve tüm kurumsal dinamikleri "büyüme"ye göre şekillenmiş dünyada nüfusun azalmasına yönelik projeksiyonların daha iyi yapılması ve bunun gerçekten de iyi planlanması lazım. kıt kaynaklarla optimize ederek veya kaynak aktararak büyüme koşullarına alışmış bizlerin insan adedinin kıtlaşmasına yönelik bir senaryomuz yok. bu da demek oluyor ki; dünya daha otomatize bir hale gelecek. yaşantımız daha tektipleşecek. bence bu durum bu sonucu doğuracak. yapay zekanın size verdiği cevapların niteliğinden bunu anlayabilirsiniz. yapay zeka ile film yapabilirsiniz ama tarantinonun sizi ters köşe yaptığında veya aslında çok anlamlı olmayan bir diyalogu zevkle dinlemenin hazzını alamayabilirsiniz. yapay zekalı veya insan bedeni kadar kıvrak olamayan robotlarımız klozetin alt tarafında dar bir yerde konumlanan sifon musluğunu tamir edemeyecek mesela. bu da her türlü aracın, gerecin, tesisatın veya sistemin tektipleşmesi anlamına gelecek. ama belli bir zaman sonra bu duruma da alışacak insanlar ve bu gidişat da değişecek bir zaman sonra. o zaman tekrar "dünya sarpa mı sarıyor" diyecekler.
0
calmdown
(31.07.23)
freebird5406_2 +1

bence dünya hep böyleydi. hangi yıl yaşarsan yaşa "dünya sarpa sardı" dedirtecek bir tane şey bulursun. 5 bin yıl önce sümerlilerin bile yeni nesilden şikayet ettiğini biliyoruz mesela.

sadece anlık özgürlük olasılıkları beliriyor ufukta (örn. 1968 hareketleri, 1917 rusya devrimi) ama sonra o olasılık hep olumsuz biçimde kapanıyor.
0
ahm1
(31.07.23)
Oldukça kişisel bakmışsınız konuya. hatta 90'lardan verdiğiniz örnekler bile kişisel zevklerinizin yansıması.

Bu hisse kapılmanızın sebebi yaşlanıyor olmanız ve değişen dünyada geri kalmışlık hissi.

Emin olun 70'lerin, 80'lerin efsane filmlerini izleyen insanlar da 90'ların efektlere boğulmuş filmlerini görünce böyle diyordu. Pop kültür için imdb top 100 listesinin yarısı 70 yapımı ve öncesi filmlerden oluşuyor.

Bir defa 90'lar ve 2000'ler sinemanın altın çağı olmadı. Zaten sinemayı bölge bölge incelemek lazım. Sizin bahsettiğiniz örnekler hollywood sineması. Hollywood'un da altın çağı 1940'lardır.

Mesela fransızların, italyanların, ingilizlerin kendi sinema tarihlerinde altın çağ dedikleri dönem farklıdır. Türk sineması için bu 70'lerdir.

Sadece 2010'dan 2020'ye efsane statüsüne girebilecek onlarca film sayılabilir. Marvel gibi süperkahraman filmleri hep vardı yeni değil ki. 60'larda da 70'lerde de...

Gelelim futbola. Bugün messi ronaldo dışında futbolcu rekabeti yok demişsiniz. Bence tam tersi. Sadece Ballon d'or oylamalarına bakarak bile rekabetin nasıl arttığını görebilirsiniz. 90'larda brezilyalı ronaldo ballon d'or ödüllerinde en yakın rakibinin kat kat üstünde puan almış. Bugün messi bile aldığı son ödülü oylamada ucu ucuna aldı açın puanlara bakın. Endüstriyel futbol konusu başka ama o yeni değil zaten 90'larda başlayan bir trend.

Salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu diyoruz ama bu da yeni değil ki:) 60'larda Marilyn Monroe saf sarışın rolüyle milyonlar kazandı.

Özetle her dönem böyleydi. Allah aşkına insanlığın ilk yazılı eserlerine bakın, daha yerleşik hayata yeni geçilmiş adam kitap yazmış kurduğu cümle şu "Gençlik çok dejenere oldu, nereye gidiyor".

Bir yere gitmiyor, biz yaşlanıyoruz.
0
anten
(31.07.23)
(6)

fiş lazım mı?

tabudeviren
son zamanlarda alışveriş yaptığım yerlerde bu soruyla karşılaşıyorum: fiş lazım mı? daha önce sorulduğunu hatırlamıyorum.fiş yazar kasa ile ayrıca kesilse fiş kesmek istemiyor diyeceğim de.. kredi kartı ile ödeme yapmama, yani zaten otomatik fiş çıkmasına rağmen bu soruyu duyuyorum.burada çevrilen o
son zamanlarda alışveriş yaptığım yerlerde bu soruyla karşılaşıyorum: fiş lazım mı? daha önce sorulduğunu hatırlamıyorum.

fiş yazar kasa ile ayrıca kesilse fiş kesmek istemiyor diyeceğim de.. kredi kartı ile ödeme yapmama, yani zaten otomatik fiş çıkmasına rağmen bu soruyu duyuyorum.

burada çevrilen olay nedir? fiş istemezsem o alışverişin fişi iptal mi ediliyor ne oluyor?
0
tabudeviren
(30.07.23)
Yok fis çöpe atılıyor.
Fransa'da da sorarlar. Çünkü sirket karti ile oduyorsundur vs.
Onun dışında kim ne yapacak fisle.
0
logisticsmanager
(30.07.23)
Çöpe atmak için soruyor işte. Kredi kartıyla alışveriş yapınca otomatik fiş kesiliyor. Ben de fişi saklamak istemediğim için hep atabilirsiniz çöpe diyorum. Ya da ben demeyince de kasiyer soruyor lazım mı atalım mı diye. Yeni bir olay da değil aslında özellikle temassız alışveriş pandemi ile beraber yaygınlaşınca ortaya çıktı. Bi de temassız ödeyip onaylandı yazısı gelince fişin çıkmasını beklemeden hızlıca kaçma olayını da yapabiliyoruz artık. Fiş kalsın olayı burda da işe yarıyor
0
nundu
(30.07.23)
temassız ödeyince kağıdı slipi almadan gidebiliyoruz.

Fakat fiş lazım, düz fişi her zaman alırım oldu da iade değişim bişey gerekir, fişi görmek isterler. (bazı yerler emailinize gelecek diyor o ayrı)
0
nhk ni youkosu
(30.07.23)
cakallik yapıyorlar atıyorum adam sandvic satıyor ama içecek olarak kesiyor. daha az vergi vermiş oluyor
0
buenosdias
(30.07.23)
şirketine gider kaydetmek için fiş toplayan bir tanıdığı vs vardır belki, almayanların fişini biriktirip ona veriyordur.
ya da aynı tutarda alışveriş yapıp nakit ödeyen birisi fiş isterse ona veriyodur.
aklıma gelen ihtimaller bunlar.
0
mustafakesekci
(30.07.23)
Gıda söz konusu olduğunda fiş lazım değilse %10 yerine %1 kdv'li ürün seçiyor ve fişi kesiyor. siz aynı parayı ödüyorsunuz, o da kdv'den %9 vergi kaçırıyor.

Fişi alıyorum. unlu mamüller diye %1 kesmişsin yemek için %10 lazım bana diyorum. abi pos güncellenmedi, abi biz çalışanız bilmiyoruz diye kıvırıyor. yapan da baya şubeleri olan meşhur pastane.

dönerci de yemek yerine et ürünleri diye %1 kesiyor.

başka bir yer %1 içecek diye kesmişti.

Gıdada %8 den %10 a çıkınca iyice arttı.
0
wct3 org
(30.07.23)
(5)

Anne tarafımın sürekli boğulması?

hadi ya la
Bu yüzden anksiyete ataklarım başladı 3 yıl önce. Mesela nefes egzersizi yaparken 3 saniye tutup yavaş yavaş verirsiniz ya, bu sırada atak geçiriyorum boğulduğumu düşünerek. Geceleri uyurken de aynı hisle irkiliyorum.Annem, anneannem, teyzem her gün ya boğazına tükürük kaçarak, ya ekmek, ya başka kü
Bu yüzden anksiyete ataklarım başladı 3 yıl önce. Mesela nefes egzersizi yaparken 3 saniye tutup yavaş yavaş verirsiniz ya, bu sırada atak geçiriyorum boğulduğumu düşünerek. Geceleri uyurken de aynı hisle irkiliyorum.

Annem, anneannem, teyzem her gün ya boğazına tükürük kaçarak, ya ekmek, ya başka küçük bir şey kaçtığı gerekçesiyle boğulurcasına öksürüyor. 3 yıl önce annemin öleceğini sanarak Heimlich manevrası yaptım, balkonda sinek kaçtığını söyleyerek nefes alamadı, mosmor oldu.

Bu dönem annem ve anneannemle aynı evde yaşıyorum ve her gün elim ayağım titriyor. Ne var bu insanların boğazında? Her gün oluyor bu.
0
hadi ya la
(30.07.23)
Ananemde de vardı, çok ciddi. suni tenefüsle açıyolardı.boğazları kapanıyor bir şekilde. Alerjik olabilir.
0
cosmicgadin
(30.07.23)
Evde bir kimyasalı abartarak, karıştırarak kullanıyor olabilirler mi? Ya da aşırı yeme kaynaklı mide fıtıkları var mı? Alerjik de olabilir. Gastroenteroloji ve göğüs hastalıkları bölümlerine danışmanız daha doğru olur.
0
?
(30.07.23)
belli bir yaşın üstündeki kadınların boğazına bir şey oluyor bence, annem, kayınvalidem vb. kişilerde bu bişey içerken kaçma, tükürük yutma sebebiyle öksürme, boğazına bişey takılmış gibi ses gitmesi tarzı şeyleri görüyorum hep.
0
nhk ni youkosu
(30.07.23)
Yanlış yutkunmayla alakalı olabilir belki. Şöyle şeyleri araştırabilirsiniz?

www.youtube.com
0
inawen
(30.07.23)
yutkunmayla ilgili bir sorun olduğu kesin. geniz akıntısı benzeri bir sorun yaşıyorlar mı ? özellikle beyaz peynir gibi kıvamlı yapışkan gıdaları yersen sorun yaşıyorlar mı ?
0
orpheus
(30.07.23)
(2)

Netflix paylaşım kisitlamasi

sanguine
Bu sadece 1 cihazlik plan alıp onu paylaşanlar için mi gecerli yoksa 2 cihazlik paket alıp onun paylasilmasini da mi yasaklıyorMesela 2 ayrı şehirdeki 2 kişi , 2 kişilik pakedi kullanabilir mi son düzenlemeden sonra
Bu sadece 1 cihazlik plan alıp onu paylaşanlar için mi gecerli yoksa 2 cihazlik paket alıp onun paylasilmasini da mi yasaklıyor

Mesela 2 ayrı şehirdeki 2 kişi , 2 kişilik pakedi kullanabilir mi son düzenlemeden sonra
0
sanguine
(28.07.23)
Sadece TV'leri kısıtlıyor gibi anladım ben. TV'nin bulunduğu konumu ev olarak işaretliyor (başka evdeki TV'de izlenemez anlamına geliyor) ama mobil cihazlar kullanılabiliyor browser, tablet, telefon vs. henüz onlarda kısıtlama yok gibi.(ki sen seyahate çıkmış olabilirsin çok makul, fakat arada TV ile aynı evde aynı networkte görmek istiyorum falan derse bu paylaşım olayları biter)
0
nhk ni youkosu
(28.07.23)
kullanamaz. ama kısıtlama tvlerde işliyor. başıma geldi. pc ve telefonda sorun olmuyor.
0
jelly bear
(29.07.23)
(3)

Köpeğimiz ısırdı. Hastane kuduz aşısı olmama gerek yok dedi.

sonhakan
8 aylık kuduz aşıları yapıldı. Geçen sene bir arkadaşım aynı durumda olmustu. Süz ne diyordunuz?
8 aylık kuduz aşıları yapıldı. Geçen sene bir arkadaşım aynı durumda olmustu. Süz ne diyordunuz?
0
sonhakan
(28.07.23)
sizin köpeğiniz, aşıları yapılmış. Eğer dışarıda başka köpek-kedi ona saldırıp ısırmadıysa sonra size saldırmaya başlamadıysa korkacak bir şey yok herhalde.

Fakat dışarıda sahipsiz ve saldırgan hayvan görürseniz kuduz olma ihtimali var, geçen İstanbul'da bir kediyi öyle alıp test yaptıklarını biliyorum 10 gün sonra sonuç çıkar demişlerdi ne oldu bilmiyorum.

edit: genelde her ihtimale karşı tetanoz aşısı yaparlar.(kanama vs. olduysa) Evdeki tozda vs. barınabiliyor mu bilmiyorum ama tozdan pastan geçer derler.
0
nhk ni youkosu
(28.07.23)
Sizin köpek olduğu için tabiki gerek yok.

Da 8 aylık köpek sizi neden ısırdı? Yani ısırmasi hangi noktada şu tabloya göre;
www.google.com
0
logisticsmanager
(28.07.23)
Aşıları yapılmış bir köpek ısırdıysa kuduz aşısına gerek yok ama Tetanoz aşısı olmanız gerekir.
0
false pretension
(28.07.23)
(2)

NFT Nedir?

armutistan
Çektiğim fotoğraflarımı paylaştığım bir instagram hesabım var. Dün yabancı bir kullanıcı (sanat koleksiyoncusu) paylaştığım fotoğraflarımdan sevdiklerini NFT olarak satın almak istediğini söyledi. NFT'nin ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Bu tarz şeyler güvenli mi? Nasıl satış yapılıyor? Bilen var
Çektiğim fotoğraflarımı paylaştığım bir instagram hesabım var. Dün yabancı bir kullanıcı (sanat koleksiyoncusu) paylaştığım fotoğraflarımdan sevdiklerini NFT olarak satın almak istediğini söyledi. NFT'nin ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Bu tarz şeyler güvenli mi? Nasıl satış yapılıyor? Bilen varsa yardımcı olabilir mi?
0
armutistan
(27.07.23)
istersen dene ama bu bir scam.

Bir arkadaşıma aynı şekilde ulaştılar, benim bu işlerle ilgili olduğumu bildiği için bana sordu, peki dedim Opensea'de resimlerini listeledim. Adamın belirttiği fiyata listeyelip al link bu, istiyorsa alsın dedim.

Sonrası klasik scam. "Ben aldım ama işlem takılmış opensea'ye şu mailden ulaş bilgilerinle" diye ekran görüntüsü attı. Orada yazdığı mail "[email protected]" gibi saçma bir domain. Ayrıca kriptopara transferinde işlemin takılması diye bir şey yok :) Düşük fee ile yaptıysa bekleyebilir ama sonuç olarak onaylanır veya onaylanmaz. Orada bıraktık ama bence mail atsaydık "size 2 eth gelecek ama işlemi gerçekleştirmemiz için 0.2 eth işlem ücretini bize gönderin" falan diyecek. Böyle böyle kekliyorlar milleti.
0
nhk ni youkosu
(27.07.23)
Bu video uzun ama tavsiye ederim: youtu.be
0
peki madem
(27.07.23)
(3)

karaköy'e yakın nereler var?

etna
orada işlerim olacak ama yakın yerdeki oteller pahalı geldi biraz. karaköy'e yakın nerde ekonomik ve temiz oteller var?birde hırdavatçılar çarşısına yakın otopark oluyor mu?
orada işlerim olacak ama yakın yerdeki oteller pahalı geldi biraz. karaköy'e yakın nerde ekonomik ve temiz oteller var?
birde hırdavatçılar çarşısına yakın otopark oluyor mu?
0
etna
(26.07.23)
Sirkeci garının çevresinde baya eski tarz oteller var, birkaç kere kalmam gerekmişti iş görmüştü ama kendimi Zeki Demirkubuz filminde hissetmiştim.
0
nhk ni youkosu
(26.07.23)
Hostel de olur derseniz hostel Le Banc var, tam Galata'nın orada. Çok iyi ve güvenilir yerdir.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(26.07.23)
Şu geldi aklıma. Yaya ulaşımı biraz garip olan, park yeri olmayan, efsane manzarası olan, Karaköy'e yürüyerek bile gidilebilir olarak bir değerlendir bence.

tr.trip.com
0
Mirket
(27.07.23)
(1)

İnternet alternatifi

tchuck
0 oğlu 0 binadayız. türk telekom yalnzıca vdsl altyapı veriyor. o da 23mbit olarka çekiyor.upload 1mbit.hiçbir şey upad edemiyorum, download o kadar koymuyor olsa da.superonline fiber yok, sordurdum. aynı sitedeki 3 katlı (3 daireli) binalarda var. bir sokak paralelde bizde (müstakil) yok malesef.al
0 oğlu 0 binadayız. türk telekom yalnzıca vdsl altyapı veriyor. o da 23mbit olarka çekiyor.
upload 1mbit.

hiçbir şey upad edemiyorum, download o kadar koymuyor olsa da.

superonline fiber yok, sordurdum. aynı sitedeki 3 katlı (3 daireli) binalarda var. bir sokak paralelde bizde (müstakil) yok malesef.

alternatif olarak ne yapabilrim?

sueprbox nasıl bir sistem? bana en az 10mbitlik bir upload imkanı verir mi? veya vodafone'un benzer paketleri var mı? veya alternatif olarak neler kullanabilrim? (kablonet de yok)
0
tchuck
(26.07.23)
Yeni bina için ilginç, vdsl ile 35mbps download 6-7mbps upload hızı alıyorum ben.

bir ara 24mbps altı paketlerde 1mbps upload, üst paketlerde daha yüksekti öyle bişey de olabilir bi bakın. Benimki 35/5 olarak geçiyordu taahhüt verdiğimde.

Superbox'ı ilk kez bu yaz bi yazlıkta kullandım, 20gb'a 140 lira verdik :D Turkcell 4g nasıl çekiyorsa öyle çekiyor. Yani telefona düzgün bi tarife alsan onu hotspot yapsan daha iyi aynı şey zaten.
0
nhk ni youkosu
(26.07.23)
(1)

İphone11 video zoom’u arttırma

regina phalange
X3’ten daha fazla zoom yapılamıyor mu iphone 11’de?
X3’ten daha fazla zoom yapılamıyor mu iphone 11’de?
0
regina phalange
(26.07.23)
3x bile dijital zoom çünkü tele lensi yok, belki yazılımla bir tık düzeltiyordur.

Daha da üzerine çıkmak için herhangi bir video düzenleme programında scale'i artırıp dijital zoom yaparsan benzer bi sonuç elde edersin.
0
nhk ni youkosu
(26.07.23)
(2)

20 yıl sonra nasıl bir ülkede yaşıyor olacağız?

sekizdokuzon
Son seçimlerden sonra ayağımızın ucunu görmek istemiyoruz haklı olarak ama sizce 20 yıl sonra nasıl bir ülkede yaşıyor oluruz? Neler degisir ya da neler değişmez? Hangi sektorlerde artı değer, nitelikli iş gücü üretiyor oluruz, daha mı politize bir toplum haline geliriz yoksa yogun göç mu veririz? E
Son seçimlerden sonra ayağımızın ucunu görmek istemiyoruz haklı olarak ama sizce 20 yıl sonra nasıl bir ülkede yaşıyor oluruz? Neler degisir ya da neler değişmez? Hangi sektorlerde artı değer, nitelikli iş gücü üretiyor oluruz, daha mı politize bir toplum haline geliriz yoksa yogun göç mu veririz? En iyi, en kötü senaryolar nelerdir?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(25.07.23)
dünyada üreyenlere ve üremeyenlere bakınca, bizi daha geri bir gelecek bekliyor bence. Sadece Türkiye değil, batı da bir çok sorunla boğuşacak. Idiocracy filmine gidiyoruz gibi hissediyorum ben.

Türkiye'de her 20 yılda bir sağlam ekonomik ve/veya siyasi kriz olmuş, şimdikini büyük kriz saysak (saymalı mıyız? siyasi kriz yok gibi aslında, ekonomik de var mı tartışılır sadece büyüüüük bi fakirleşme var. Gerçi 2016'daki darbe denemesi sayılabilir sonrasında da her şey değişti zaten), 20 yıla biraz düzelip sonra yeni krize merhaba denir bence.

Bir zamanlar bir bakan "Türkiye ara eleman ülkesi" tarzı bişey demişti, o oluyor ve olacak. Nitelikli iş falan bu gidişle yalan. Ekonomi kötü oldukça hayaller sönüyor, beslenme eksikliğinden zeka da sönüyor tahminen. Resmen bize biçilen role girdi Türkiye ona üzülüyorum. Yoğun göç veriyoruz zaten, daha da vereceğiz. Ben her ailede avrupada abd'de yaşayan bir aile üyesi olduğunu ve onlardan gelen bir miktar para ile ailelerin geçineceğini düşünüyorum. Burada çalışıp Türkmenistana Kırgızistana ailesine para yollayan kadınlar var ya, onun benzeri.

Genç nesil bir şekilde kullanılabilirse iyi senaryolar da gerçekleşebilir ama hep engel çıkarılıyor ve bu sadece son 20 yılın olayı değil, Türkiye ve hatta belki Osmanlı hep böyleymiş. Bence dünya brutal moda geçmek üzere yani en azından ailelerimizin yaşadığı tatlı dünya yok artık, nüfus aşırı arttı. Survival of the fittest. Fakat ben batı ülkelerinin de çok hazır olduğunu düşünmüyorum.
0
nhk ni youkosu
(25.07.23)
@nhk ni youkosu +1

İçinde bulunduğumuz ekonomik, politik ve demografik durumlara bakılınca 20 sene sonrasında ülkemiz için olumlu bir gelecek hayal etmek zor. Avrupa'da artan göç, yaşlanan nüfus, sosyal devlet düzeninin sürdürülebilirliği ile ilgili kaygılar, hayat pahalılığı ve en önemlisi değişen toplum dinamikleri oralar içinde bir şeylerin yolunda gitmediğinin haberini veriyor. Avrupa batıyor gibi saçma bir argümanı savunuyor değilim fakat yeni bir devrin başladığı bir dönemde olduğumuzu hissediyorum. 20 sene sonra nasıl olacağımızı da dünyadaki gelişmeler belirleyecek. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için şu an en büyük tehdit düzensiz göç, bunu iyi yönetebilen yol alacak. Bizim için çok yeni olan bu kavramın altından kalkabileceğimiz düşünmüyorum. Eğer iyi yönetirsek oluşan yeni düzende kendimize şu ankinden çok daha iyi bir yer bulabiliriz.
0
Depik
(25.07.23)
(1)

Sanal Gerçeklik - Vr Çekimi yapma

godspell
Gerçekleştirmeyi planladığım bir farkındalık projesi için VR, sanal gerçeklik ile video kaydetmek istiyorum. Bunun için nasıl bir ekipmana ihtiyacım var ? Bu tarz videoları kurgulamak normal bir videoya göre çok mu daha zordur? Yoksa doğrudan bir şirketten hizmet mi almak daha mantıklı ?
Gerçekleştirmeyi planladığım bir farkındalık projesi için VR, sanal gerçeklik ile video kaydetmek istiyorum. Bunun için nasıl bir ekipmana ihtiyacım var ? Bu tarz videoları kurgulamak normal bir videoya göre çok mu daha zordur? Yoksa doğrudan bir şirketten hizmet mi almak daha mantıklı ?
0
godspell
(24.07.23)
Öncelikle evet bir uzmanlık gerektiriyor çünkü kameraman da sesçi de kameranın çevresinde bulunamaz, görünür :) ben öyle videolar çekerken kayda girip bişeyin arkasında saklanıyordum mesela.

www.insta360.com
en basit kullanılan ve iş görenlerden biri şu. Çok daha fazla lensi olan daha pro modeller de var ama hala eskisi gibiyse o görüntüleri birleştirmek bile dert olabiliyordu. Bu tür basit kameraların kendi yazılımları birleştirme işini yapıyor. Aslında 2:1 formatında bir video çıkıyor eline, onu vr gözlük sarıp full dünya olarak gösteriyor. Kurgulamak basit(çıktı alırken VR seçmezsen o metatag olmazsa vr gözlük tanımaz düz video olarak gösterir), görsel efektini (gerekirse) yapmak bir tık zor çünkü kadrajın sağına yaptığın şey birleşince soldakiyle birleşiyor mesela.
dar.vin

kiralık birkaç örnek:
www.kiralikkameracim.com
www.kiralikkameracim.com

ve şimdiden söyleyeyim bunlar 5.7k çekiyor ama 360 için yeterli değil. Gözlükle o videonun bir kısmına bakıyorsun geri kalanı çerçeveleyen dünya, yani 2 gözün gördüğü şey belki 720p vs. hesaplamadım ama. (gözlüğün çözünürlüğünden bağımsız, eldeki video bu)
0
nhk ni youkosu
(24.07.23)
(7)

Filmlerde görsel efekt/dublör kullanılmaması

nundu
Bu niye yönetmen/oyuncu için övülen bir durum?Mesela Nolan, Oppenheimer'da hiç görsel efekt kullanmamış diye övülüyor şu sıralar. Henüz izlemedim ama bu övülmesi gereken bir şey mi ya? Özellikle patlama sahnesi için kullansa daha etkileyici olmaz mıydı? Bu konuda eleştiriler de okudum patlama anı ye
Bu niye yönetmen/oyuncu için övülen bir durum?

Mesela Nolan, Oppenheimer'da hiç görsel efekt kullanmamış diye övülüyor şu sıralar. Henüz izlemedim ama bu övülmesi gereken bir şey mi ya? Özellikle patlama sahnesi için kullansa daha etkileyici olmaz mıydı? Bu konuda eleştiriler de okudum patlama anı yeterince heybetli olmamış diye.

Ya da Tom Cruise için hep denir işte dublör kullanmıyor, tüm aksiyon sahnelerini, uçak uçurma sahnelerini kendi çekiyor diye. Yani kullansın bana ne diyesim geliyor burada da. Dublör kullanmamasının sinematik olarak bir faydası oluyor mu ki filme? Uçağı profesyonel pilot kullansa filmden ne eksilecek mesela?

Filmin bütçesi açısından faydası vardır elbette ama bütçesini umursamayan bir izleyici olarak bana ne faydası var bu durumların? Yıllardır merak ediyorum bunu da Oppenheimer ile tekrar gündem olunca sorayım dedim.
0
nundu
(24.07.23)
Bence bir iki farklı şey var;

1 - Görsel efekt iyi yapılmadığında baya bir kötü duruyor, üstüne de efektin türüne göre oyuncular orada olmayan nesnelere göre rol yaptıklarından onların performansı da düşebiliyor. Haliyle efektsiz yapabilmek bu açılardan daha iyi.

2 - Dublör kullanıldığında oyuncunun yüzünü gösteremiyorsun; dolayısıyla sahnelerin buna uygun kesilmesi falan lazım. Ama mesela Tom Cruise kendi koştuğunda, atladığında, hopladığında dublörü aradan çıkarttığı için daha etkileyici sekanslar çıkabiliyor.

3 - "Efekt kullanmadık" ya da "Dublör kullanılmadı" kendi içinde biraz reklam. Nolan'ın ne kadar takıntılı ve usta olduğunu ya da Tom Cruise'un ne kadar işine bağlı ve cesur olduğunu gösteriyor. Mesela Tom Cruise'un uçaktan atlaması, Burj Khalifa'ya tırmanması vb. defalarca haberleştirilip filmin bedava reklamının yapılmasını sağlıyor.
0
salihdt
(24.07.23)
Hem dublör hem de bilgisayar efektleri izleyiciyi kandıran eklemeler.
Bir filmin bunlara mecbur kalınmadan çekilmiş olmasının takdir edilmesi de gayet normal geliyor bana.
0
michael_knight
(24.07.23)
"Filmin bütçesi açısından faydası vardır"
aslında tam tersine, dublör zaten dövüşmeyi, düşmeyi vs. biliyor getir çek. Ama Tom Cruise'u, Keanu Reeves'i eğitmek ve çekimde güvenliğini sağlamak daha pahalıdır.

Cruise'un yaptığıyla Nolan'ınki çok farklı bence. Mesela Top Gun Maverick'te uçakları gerçekten kullanıp o G-kuvvetini yaşamaya çalıştılar ve ekrana yansıdı. Stüdyoda çektiğin filmde o çok yapay oluyor. Mission Impossible'da her sahneye bu kadar gerekli diyemem ama yine de oyuncu onu hissederek oynuyor, ayrıca reklam olarak acayip kullanıyorlar filme yarıyor yani.

Nolan'ınki biraz inat. Henüz izlemedim ama bu filmi 65mm çekmesinin anlamı var mı çok emin değilim ben. "en iyisi" ile çekmek olarak okey, Nolan'a özel film üretilmesi falan da egosunu besleyen bişey. Eminim "heyt be Kubrick gibi adam oldum" diyordur içinden :D ama ABD'nin atom bombasını hazırlama hikayesi ve bol yakın plandan oluşan bir dramaymış... ek olarak dediğin gibi patlama kısmı gerçek atom bombasının yakınından geçmiyor diyorlar. Filmi izleyenler beğeniyordur ama vfx ile esas atom bombasına yakın bir görsel izleyebilirdik. Bak Inception'da stüdyoda dönen oda yaptırmıştı, o Cruise'un yaptığına yakın bişey. Düz çekmektense oyuncuları gerçekten o zor durumlara sokup oyunculuklarını iyi hale getirdi o işe yarar bişey. Ama Oppenheimer'dakileri gidip görmek lazım ama bana reklam ve biraz boş iş gibi geliyor.
0
nhk ni youkosu
(24.07.23)
@salihdt

Bu kadar bütçeli filmlerde kötü vfx kullanılması çok düşük ihtimal ya. Yüz konusunda da günümüz teknolojileriyle çok zor değil diye biliyorum oyuncunun yüzünü dublöre aktarmak.

@michael_knight

hocam film izlemenin tüm olayı kandırılmak zaten. Cilian Murphy'yi Oppenheimer olarak ya da Tom Cruise'u casus ya da pilot ya da ne rolde oynuyorsa o olarak izlerken zaten kandırılmak için izliyoruz. Sinemanın tiyatroya göre en büyük avantajı da bu kandırılma hissini tamamen sağlıyor oluşu zaten. Ben kandırılmak istediğim için izliyorum yoksa niye izleyeyim filmi :D
0
🌸nundu
(24.07.23)
bu arada aklıma geldi ekleyeyim dedim, insan psikolojisi ters olanı seviyor. 1980-90'larda filmler "müthiş görsel efekt" diye pazarlanıyordu, The Matrix'te neyi nasıl yapmışlar, LOTR'da nasıl güzel ordu çoğaltmışlar Jurassic Park vs. 2000'lerde vfx'le dolu filmler gelince bu sefer analog değere bindi.

Dijital fotoğraf makineleri büyük kolaylık olarak piyasaya girdi, tertemiz foto çeken bu makinelerden sonra 35mm filmle çekmek tekrar popüler oldu.(onun bi hazzı var gerçi:)

Aynı şey müzikte de var. Geçen yıllarda plak satış rekoru kırmıştı :D Halbuki eskiden kayıpsız düzgün ses diye CD ne güzeldi. Ama bir noktada zıtlık ve nostalji devreye giriyor.
0
nhk ni youkosu
(24.07.23)
abi alayı görsel efektten oluşan filmin çizgi filmden animasyondan bir farkı kalmıyor ki. stüdyoda yeşil perdenin önünde yarım metre yükseklikte düşme numarası yap, arkana uçurum eklesinler. e onu da yapma anasını satayım, seni de ekleyelim yapay zekayla. onun da adı film olsun.

beriki karavanında viskisini içerken atlamalı patlamalı sahneyi başka adam oynasın, ben de tom kuruyz diye izleyeyim. bu seyirciyi kandırmak değil de nedir?

arabayı patlatmaya kıyamayıp üstüne efekt yapmakla, patlayıcı koyup gerçekten patlatmak aynı şey mi yani? gider çizgi film izlerim daha iyi.

ulan sitindirik arka sokaklar dizisinde bile sırf patlatabilmek için hurdacıdan dandik araba alıp gerçekten patlatıyorlardı. dizinin geneline baktığında beklenmeyecek bir emekti.
0
kibritsuyu
(24.07.23)
Bizim için çok şey fark etmese de dünya genelinde 30 sinemada 70mm imax'de seyredenler için çok şey fark eder, görsel efektler çok yüksek çözünürlüklü filmlerde sırıtabilir çünkü mükemmel bir gerçeklik kazandırmak oldukça zordur bazen sahnelerde epeyce bir sırıtır hele hele bir de 18K bir çözünürlükte o görsel efekti sahneye yerleştirirsen efektin de mükemmel olması gerekir.

Oysa gerçek bir patlama arka planla mükemmel şekilde bütünleşir yüksek çözünürlükte dahi atmosferdeki havayı itişini yüksek çözünürlükte izleyebilmek ayrı bir haz verir.

Dublör olayına gelince, bildiğim kadarıyla zaten Oppenheimer'da öyle dublör gerejtirecek, uçmalı, kaçmalı sahneler yok, o yüzden doblör'e hiç ihtiyaç duymamışlardır, sinema severler açısından tamamen bir fantezi nesnesi tabi bu, yoksa dublör olmuş, olmamış pek önemi yok.
0
solo
(24.07.23)
(1)

DLSR foto makinesi ve video kamerasının farkı ne?

bu nicki alirken mutsuzdum
İkisi de video çekiyor. Farkı ne?
İkisi de video çekiyor. Farkı ne?
0
bu nicki alirken mutsuzdum
(22.07.23)
süre limiti,
ısınma sorunları,
otomatik odak performansı,
bağlantı opsiyonları (kabloyla reji masası vb.ne bağlantı, uzaktan kontrol)
dahili ND filtreler,
butonlar (işlevlere anlık kolay erişim)
videoya yönelik işlevler (zebra, focus peak, vb.)
hafıza ve pil limitleri (video kameralarda hot swap bile vardı yani bir kart bittiğinde öbürüne geçiyor sen o kartı değiştiriyorsun hiç kesmeden)
sinema kameralarının kayıt codecleri ve veri oranları çoook farklı, çok daha fazla renk ve ışık verisi kaydediyorsun,

ve daha bir çok şey yazılabilir. Biri fotoğraf çeken bir kamera ama "video da çekebiliyor", diğeri uzuuuunca video kaydetmesi için yapılmış bir alet. Fakat hepsinin artısı eksisi var işe göre. Mesela fotoğraf makinelerinin sensörleri daha büyük, lensleri görece daha kaliteli aslında bu sebepten çok kullanılmaya başladılar. İşe göre çok değişir.
0
nhk ni youkosu
(22.07.23)
(9)

Kiralık evlerin gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ranchoddas
merhaba herkese,birkaç haftadır kiralık eve çıkmaya çalışıyorum ama kesinlikle ev yok. nezih bir yerde tepeme yıkılmayacak evler arıyorum haziranın ortasından beri. ev fiyatları 1 ayda 2 katına çıktı. benim maaşımsa çok çok az arttı. sizce bunun sonu ne olacak? %25 olayının kalkmasını mı bekleyeyim
merhaba herkese,

birkaç haftadır kiralık eve çıkmaya çalışıyorum ama kesinlikle ev yok. nezih bir yerde tepeme yıkılmayacak evler arıyorum haziranın ortasından beri. ev fiyatları 1 ayda 2 katına çıktı. benim maaşımsa çok çok az arttı. sizce bunun sonu ne olacak? %25 olayının kalkmasını mı bekleyeyim bir sene? aynı apartmanda 4-5k'ya oturan insanlar varken bana 23k'ya muadil daire verilmiyor. gerçekten şaşkınlık içerisindeyim. 1 ay falan beklesem düzelir mi bu saçmalık? dün emlakçıyla konuştum 27k'lık evi gezmeye gidiyordum belki pazarlık yaparım diye. ben gidene kadar tutulmuş yepyeni ilan. insanlar kaç para kazanıyor olabilir? geleceğe dair bir analizi veya bilgisi olan var mı bu kiralar konusunda?
0
Ranchoddas
(22.07.23)
daha da kötüye gideceğini öngörüyorum.
0
mr.goodcat
(22.07.23)
"1 ay falan beklesem düzelir mi bu saçmalık?"
hayır :)

bu iş ancak şirketler çalıcak eleman bulamayıp anadoluya taşınmak zorunda kalınca/kalırsa düzelebilir. Yani evler yine pahalı olur çünkü kalabilenler var, ama onlar kalabilir herkes İstanbul'a gelmek zorunda kalmaz.

Asgari ücretle veya hatta 20-30 bin ücretle kimse tek başına evde kalamaz. Ya evliler çift maaş ile kalabiliyor, ya ev arkadaşı bulunuyor. Bence "oda kiralama" konsepti İstanbul'da da yerleşecek. Paris'te Londra'da anlatılan gibi g.t kadar odaya 8 bin kira verip 3-5 kişi kalacak insanlar.

Normalde düzelebilirdi ama fena göç var, ev alıp gelen var (daha kötü durumdaki ülkelerdeki zenginler İstanbul'a Antalya'ya falan geliyor) ve bunun üzerine ev üretimi kısıtlı.

Ben git gide anarşist bakış açısına geçtim, çok büyük bir kriz (barınma, sosyal ve ekonomik, yani şirketler batıp büyük sosyal olaylar olup vs.) ve yenilenme olmadan düzelmez bu.
0
nhk ni youkosu
(22.07.23)
Kaçak göçmen göçü tersine dönmediği ya da Hükümetin konut yapımı için çok çok büyük haddinden fazla büyük bir teşvik başlatmadığı sürece bu işin çözüleceğine inanmıyorum.

Müşterek kullanımlı evler ve evlerde kiralık odalar süreci başlayacak. Rus klasiklerinde örneklerini bol miktarda görmüşsünüzdür. Öyle bir sürece gireceğiz diye düşünüyorum.
0
Mirket
(22.07.23)
sorun göç yada göçmenler değil onlarda 30 bin kira verecek güç yok. sorun ortahalli yada zengin arap rus ukrayna iranlilarin deli gibi vatandaşlık oturum izni almasi. önlem alinmazsa daha kötüye gidecek
0
buenosdias
(22.07.23)
1 ay içinde olabilecek tek şey daha da kötüye gitmesi olur.
Bu da yakin süreçte duzelmez. Ülkede is şehirlere yayilmazsa duzelmez. Sadece İstanbul değil izmir, ankara, antalya falan da kötü.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
@buenosdias, sorun göçmenlerde değil demiş de, en kötü eve talep patlayıp fiyatı ikiye katlayınca 15.000 liraya kiralan evin fiyatı yerinde sayar mı? Piyasada düşük kiralı ev kalmayınca herkes bir üst fiyattaki eve saldırıyor. Her kademedeki evin fiyatı artıyor.

Ruslar, Ukraynalılar, İranlılar zaten geldiklerinde vatandaşlık alabilmek için ev satın alıyorlar. Ve genelde onların satın aldıkları evler (Antalya bölgesi hariç) bizim ilgi alanımızın çok üzerinde.
0
Mirket
(22.07.23)
eski yeşilçam fimlerinde zaten oda kiralama var. evli çiftler bile kalıyor odalarda. genelde ermeni rum ev sahipleri var tatlı şirin. onlar kiralıyor
0
ShadowOfMoon
(23.07.23)
Allah'ın Gebze'sinde kiralar 15 bin TL. İşçilerde işten atılma korkusu kalmadı. Çatır çatır bırakıyorlar. Sonuçta hep en düşük maaşı alıyorlar. Yol yemek dışında hak yok. Lojistik depoları sürekli eleman arıyor. Çalıştığım yerin müdürü duraktan adam toplayın diyor. :) Üretim, lojistik durursa anca bir şey değişir ama bu yönetimle zor.
0
dissendium
(23.07.23)
Yılın başından beri hem satılık ev bakıyorum, hem kiracılarla konuşuyorum hem de kendi çevremde gözlem yapıyorum:

- Ev sahibi olmayan İstanbul'dan gidiyor. Kimi ailesinin yanına döndü; kimi daha uygun kiralık evler olduğundan Edirne, Mersin gibi yerlere göç etti. Kiralık evlerle beraber özel okul fiyatları da etkili oluyor.
- Kamuda çalışanlar tayinlerini istiyor. Gidebilen gidiyor.

Bizim toplumda dayanışma olayı var aileler akrabalar birbirine bu konuda yardımcı oluyor. Çalışıyor da olsa çocuğunun kirasının tamamını/bir kısmını ödeyen aileler biliyorum. Şu an birçok kiracı da eski kiralardan oturuyor; yani 2000-3000-4000 TL bandında kira ödeyen kiracı çok. İdare ettikleri kadar edecekler kanun genelde kiracıyı koruyor.

Emlak işinde -gerek kiralama, gerek satın alma- beklediğin her gün her hafta her ay sana daha büyük zarar olarak yazar. "Konut fiyatları çok arttı, satışlar çok düştü, balon patlıyor" tarzı söylemlere kesinlikle itibar etmeyin. Türkiye'nin her sene 700 bin civarı yeni konuta ihtiyacı var ve üretim bunun çok altında. Depremden binlerce konut yıkıldı-kullanılmaz hale geldi. Maliyetler yüksek, kuş uçmaz kervan geçmez lokasyonlarda sosyal konutlar bile 2,5M'dan başlıyor. (THY'nin Arnavutköy'deki konut projesi fiyatlarına bakın) Konut her daim birincil ihtiyaçtır dolayısıyla kesinlikle alım veya kiralamada kararsız kalmayın, beklemeyin, hemen hareket edin.

Peki ne yapmalı? İmkanı olan zaten 1 dakika beklemeden krediye girip konutunu alsın. İmkanı yeterli olmayan ailesinden destek alsın, lüksünden taviz versin "nezih" denen yerlere yüksek kiralar ödemektense şehir merkezi olmayan bölgelerde stüdyo bile olsa mutlaka konut alsın. Dededen babadan kalma arsa-araziniz varsa peşinat yapın. Gerekirse aracınız varsa satın (ben öyle yaptım). Hatta iş durumunuz el veriyorsa ailenizin evine geri dönün birkaç yıl birlikte yaşayın konutunuzu en vasat bölge bile olsa alın, krediye girin kiraya verin.

Sene başından beri İstanbul'da takip ettiğim bir bölgede satılıklarda fiyatlar ortalama %18 artarken kiralar %40 artmış. Bu işin sonu daha pahalı kiralık konut, farklı birşey beklememek lazım. Bu sorun çözülmez, dengeler çok bozuldu, arz artsa bile kimse sıfır dairesini düşük fiyatlardan kiraya vermeyecektir.

Herkesin kendini ve ailesini kurtarması gereken bir döneme çoktan girdik, uzun yıllar kiracılık konusu ciddi sıkıntı olmaya devam edecek.
0
Lethe
(23.07.23)
(2)

kripto paraların gerçek marketcap'ini hesaplama hk

avatar is back
şimdi mesela 2017 yılında aşırı değerlenmiş hayali bir kripto para olsun. 1-2$ değerde ve 80m$ marketcap olsun diyelim, bu halde iken 2017 boğasında 200$'a fırlamış marketcap'i de 8b$ olmuş diyelim. bu daha sonra yıllarca 2018-2021 arası full erimiş değer kaybetmiş fiyat olarak 20$'a düşmüş olsun d
şimdi mesela 2017 yılında aşırı değerlenmiş hayali bir kripto para olsun. 1-2$ değerde ve 80m$ marketcap olsun diyelim, bu halde iken 2017 boğasında 200$'a fırlamış marketcap'i de 8b$ olmuş diyelim. bu daha sonra yıllarca 2018-2021 arası full erimiş değer kaybetmiş fiyat olarak 20$'a düşmüş olsun diyelim ve marketcap'i de 800m$ olarak görünüyor olsun. aslında buna benzer bir çok coin var nem gibi. şu an marketcap'i 265m$ ama hacmi 7 falan.

aslında örnekte verdiğim gibi hayali coinimiz tam olarak 800m$ marketcap'te diyebilir miyiz? çünkü düşebildiği eriyebildiği kadar erimiş ama mcap yine çok yüksek duruyor. buna verilen bir tanım, bir hesaplama metodu var mı acaba? çünkü bu bir gerçek ki bu hisse aslında 1-2$ olan fiyattaki değeri ve hacminde ama aşırı değerlenip aşırı değer kaybetmesine rağmen, uçan fiyatından dolayı düşebildiği max yere düşse de yine çok değerli görünüyor.

gamestop'ta buna bir örnekti. 5-8$ falan iken 400'leri geçmişti. sonra çok satış yemesine rağmen 100'lerin altına inmemişti, inemezdi de zaten. hisseler için de olan bir şey yani.

asıl merak ettiğim btc ama onu başka zaman sormayı düşünüyorum. gerçekte 7-8 milyon btc'nin kayıp olması, mcap'in nasıl hesaplanması gerektiği vs ile alakalı da o ayrı.
0
avatar is back
(22.07.23)
eğer şunu söylüyorsan haklısın ama hesaplamak imkansız: mesela btc'nin market cap'i 580b şu an. Çünkü $29,895 x dolaşımdaki coin onu veriyor.

Fakat asıl değer asla 580 billion olamaz çünkü bir kısmı satılsa fiyat düşecek, diğer kalan coinler daha değersiz olacak, onlar da satarsa daha da değersiz olacak. Yani hepsinin değeri şu an 580b görünse bile hepsini dolara çevirelim desen belki 100b dolarlık değer var ortada. (salladım) Bence bu sebeple o hesaplamaların hepsi biraz uçuk.

Kayıp coinleri tahmin edip "şu kadar coin kilitli, bu sebepten asla şunun altına düşemez" gibi hesaplamalar belki yapılır ama o da zor.
0
nhk ni youkosu
(22.07.23)
Olayın pow (proof of work) ve pos (proof of stake) kısmını anlamanız kerekiyor öncelikle.
Madencilik ve stake.
Bir de madencilikle alakası olmayan yani kurucusunun basımını gerçekleştirdiği mallar var.
Bunun en büyük örneği de tether dediğimiz usdt dir.
Yani bir malın 5 sene önce x düzeyinde marketcapi olması yıllar sonra değei x-10 olsa bile marketcapi 5 yıl öncesinden daha çok olabilie.
Neden?
Çünkü pow ya da pos ile sürekli yenileri üretilir.
Maximum arzı olanlar için total marketcaptir önemli olan.
5 yıl önce değeri x ise ve şimdi de x ise marketcap değişmez çünkü arz edilen ve edilecek olan sınırlandırılmıştır.
Ancak tether de öyle bir şey yoktur.
Misal terra vakası sınrası luna dan yaklaşık 7 trilyon basıldı.
Niye? Çünkü arzı sınırlı değil.
Karışık oldu biraz.
Umarım anlatablmişimdir.
0
marcus fenix
(22.07.23)
(3)

amerikadan direkt paraya çevrilebilecek ne getirilir?

mr.goodcat
amerikadaki kartımızda biriken puanlar var. bunları nakite çevirmek istiyoruz. 1000 dolar civarı ne alalım ki türkiyede satarken zarar etmeyelim? amaç 1000 dolarlık mal alıp bunu türkiyede yine 1000 dolara satabilmek.not: online alınabilecek bir şey olmalı, amazondan falan.
amerikadaki kartımızda biriken puanlar var. bunları nakite çevirmek istiyoruz. 1000 dolar civarı ne alalım ki türkiyede satarken zarar etmeyelim? amaç 1000 dolarlık mal alıp bunu türkiyede yine 1000 dolara satabilmek.

not: online alınabilecek bir şey olmalı, amazondan falan.
0
mr.goodcat
(21.07.23)
amazon hediye kartı alıp o kartı kriptoparaya çevirmek de bi seçenek. Hiç yapmadım ama amazon kartıyla btc vs. alıp sattıklarını biliyorum.

düz cevap olarak, apple tablet, macbook vb. en temizi.
0
nhk ni youkosu
(21.07.23)
saglam bir drone..
0
cooperr
(22.07.23)
Zamanında yüzümü en çok goPro fusion'lar güldürmüştü. Halen popülerlerse goPro fiyatlarına bakın derim. Tr-Us karşılaştırın. Yükte de hafifler.
0
yadigar
(22.07.23)
(3)

turkiye'den yurtdisina para gondermek

baldur2
bitcoin olarak tam olarak nasil para gonderiliyor? en ucuz yontem bu mu?
bitcoin olarak tam olarak nasil para gonderiliyor? en ucuz yontem bu mu?
0
baldur2
(21.07.23)
en az kesinti yapan trc20 ağı olması lazım, trx olarak da yollayabilirsin. karşıdakinin aynı ağdaki cüzdan id'sini giriyorsun, miktarı yazıyorsun hop para gidiyor.
0
gule gule
(21.07.23)
Temel kural: önce 3-5 dolar gönder, gittiğini gör, öyle geri kalanını gönder.

Bu işi ilk kez yapanlardan yanlış ağa para atıp sıkıntı yaşayan çok kişi var.
0
nhk ni youkosu
(21.07.23)
bitcoin olarak göndermeyin bitcoin düşebilir artabilir riske giriyorsunuz. Eğer karşı taraf illaki bitcoin olarak gönderin demiyorsa usdt,usdc,busd gibi stabil coinler tercih edin.
0
nuevo
(21.07.23)
(2)

stok video sitesi

yeter ki tak denilmesin perdeleeer
ücretliler arasında arşivi en geniş olan hangisi, bilenler öneride bulunursa sevinirim.
ücretliler arasında arşivi en geniş olan hangisi, bilenler öneride bulunursa sevinirim.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(21.07.23)
aslında ne videosu istediğine bağlı, kimi rasgele videolardan oluşuyor kimi daha konsept (aynı videonun devamı, farklı açılar vs.) şeyler içeriyor. İstediğin şeyler var mı girip arayıp bakman lazım, halka açık çünkü watermarklı olarak görebiliyorsun tüm içeriği.

ben öğrenci/öğretmen indirimiyle ucuz diye Envato Elements kullanıyorum (bu arada alacaksan affiliate link verebilirim bana yararın olur:)

Storyblocks var ama fiyatı 2 katı, değer mi emin değilim.

Artgrid, MotionArray vs. var, pek bakmadım.

Bu arada bunların hepsinin fiyatı şu şekilde, mesela ayda 15 dolar diyorsa o yıllık fiyatı. Ay ay ödeyeceğim dersen 30 dolar diyor. Storyblock 30 dolar diyordu aylık öde diyince 60 dolara çıkıyor. 30*12 olarak toplu ödersen aylık 30 dolar :)
0
nhk ni youkosu
(21.07.23)
@nhk ni youkosu çok teşekkürler.
0
🌸yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(21.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.